20100829

2010 FIBA || C Grubu: Türkiye

Tanjevic'le alakalı her zaman karşıt düşüncelerim oldu ama hatayı kabul etme, yaptığı yanlışları açıkça ifade etmesiyle de her zaman fazlasıyla saygı duyduğum biri olmuştur. Her ne kadar çoğu zaman yaptığı hatalardan nasıl ders çıkaramadığını sorgulasam da bu büyüklüğü gösterebilen kişilere hep saygım olmuştur.

En çok eleştirdiğim üç nokta ise oyuncuları rotasyona gitmese dahi bir şekilde kendi pozisyonlarının dışında oynatıyor olması, sete set hücumlarda takıma olgun bir hücum sistemi oturtamaması ve özellikle son toplarda yaşadığımızı sıkıntılar ile kaos oyununa sürüklenmemiz.

Biz savunmasıyla var olan, rakibi savunmasını tek ayak üzerinde yakalayıp olabildiğince dengesiz bir defansa karşı hücum etmeyi seven, maça geç ısınan ama bir o kadar çabuk kopabilen bir takımız. Konsantrasyon olsun, oyuncuların maç içerisindeki istikrar sıkıntıları olsun başımıza dert açan başlıca işler oluyor.

2001'deki güzel mücadelemizle, 12 Dev Adam'ı yaratan oyunumuzla beraber 9 yıldır belki de bu seneyi bekliyorduk. Hidayet'in jenerasyonu yani 77-79'la Ersan'lı Ömer'li 86-87 jenerasyonu İbrahim Kutluay, Orhun Ene ve Harun Erdenay'dan beri ki altın iki jenerasyonumuz. Aradaki verimli pek çok oyuncuyu da barın Ender Arslan'ın akranları 83-84'le birlikte bu kadro belki de sahip olduğumuz en güçlü kadro.

Ülkede ev sahipliğini yaptığımız uluslararası düzeydeki en büyük organizasyonda taraftar avantajıyla beraber bu kadronun madalyaya yürümemesi için hiçbir sebep yok; Hidayet'in performansını artırıp Tanjevic'in de saçmalamadığı takdirde.

Maçlar oynandıkça ritm tutan ama çok iyi gidersek de rehavete kapılabilen bir takımız. Bu anlamda grup maçlarından sonra İstanbul'a geçiyor olmamız da büyük bir şans olacak; İstanbul'daki yoğun taraftar desteği rehavete kapılmamızı büyük ölçüde engelleyecektir.


Maç içerisinde oyun kurucu bölgesindeki rotasyonda Kerem'den aldığımız verimi bench oyuncularından alabilirsek bu da büyük bir katkı sağlayacak. Ve bir de dört uzunlu dönemde tempoyu artırabilecek birine ihtiyacımız var. Bu anlamda Sinan Güler'in sahaya getireceği hareketlilik çok faydalı olacaktır. Tanjevic, Cenk'i de hazırlık döneminde oyun kurucu pozisyonunda denedi.

Bence Barış Ermiş'in yerine Evren'in gelmesi gerekirdi. Gerek hazırlık döneminde takımla maçlara çıkmış olması, gerekse de Barış'ın kendisini kafa ve fizik olarak TBL'nin başlayacağı döneme hazır etmek için programlamış olması 12 verimli rotasyondan 11 verimli, 1 tane de sahadaki 5'i tamamlayacak isim gibi bir durum yarattı.

Gruptan birincilikle çıkarsak yüksek ihtimalle Brezilya, Arjantin, Amerika, Sırbistan, Yunanistan ve İspanya'yı birbirine düşürme şansımız olacak ve yanlış değilsem çapraz eşleşmeler sayesinde de çeyrek finalden evvel bu takımlarla karşılaşmayacağız. Tek sıkıntı gruptan birinci çıkmak. Yunanistan maçından ziyade Rusya maçı burada kilit noktadadır benim için.

Bakalım, kendimiz gibi oynadığımız sürece, tempomuzu rakibe kabul ettirip sete setlerde de seviye atlayabildiğimiz ölçüde madalyaya gitmemek için pek bir engelimiz olmayacaktır.

Kadromuz ise şöyle;

Ömer Onan, Hidayet Türkoğlu, Ersan İlyasova, Ender Arslan, Barış Ermiş, Semih Erden, Ömer Aşık, Oğuz Savaş, Kerem Tunçeri, Sinan Güler, Kerem Gönlüm, Cenk Akyol

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails