20091123

Defoe'nun Gazabı, Wigan'ın Cebini Yakar

Defoe'nun 5'lediği, sadece 7 dakika içinde hat-trick yaptığı ve lig tarihlerindeki en farklı galibiyeti aldıkları maçtan sonra Dünya Kupası'na ve Lippi'ye göz kırptığını söylemek yanlış olmaz ki zaten de maçtan bu yana söylenenler de bu yönde. Goller iyi de Rooney'ye eşlik edebilecek mi, o biraz tartışılır. Ama bunu şimdi tartışmayacağım.

Wiganlı oyuncuların aldığı karardır bana bunu yazdıran. Önce Nalga rezaleti sonra da kulübümün eski başkanının lise faşistliği. En taze sinirim ve utancım olduğu için Galatasaray'dan gittim ama hepimiz biliyoruz ki daha neler var. Belki forma skandalının başka bir örneği ve denk'i yok ama bu duruma eş koşacak cinsten rezillikler kol geziyor ülkemde.

Ama İngiltere'de n'oluyor? Wiganlı oyuncular aldıkları kararla, Tottenham maçına giden tüm taraftarlarının bilet paralarını kendi ceplerinden iade ediyorlar.

Bizim ülkemizdeki problem de bu değil mi zaten? Tüm dünyadaki devrimlerden farklı olan devrimler değil mi bizdekiler? Dayatmalar değil mi bizi yöneten? Yurdumda hangi devrim bizim, yani halkın isteğiyle olmuş? Atatürk olmasa halk ne isteyip de yapacakmış? Meşrutiyet'i halk mı istemiş de olmuş?

Wigan'ın Tottenham'dan dokuz yemesi bizim Ankaragücü'nden üç yememizden, Fener'den zamanında yediğimiz altı golden bin kat daha kabul edilir bir sonuçtur yada Fener'in Pendik hezimetinden. Ama ben hatırlamıyorum hiçbir iade yada buna yakın bir açıklama? Bilen, hatırlayan yada duyan varsa beni utandırırsa çok sevinirim. Wiganlı oyuncuların önünde de saygıyla çıkarıyorum şapkamı.

Melchiot'un açıklaması da ayrı bir güzelmiş.

"Biz takım olarak bir karar verdik ve bizi desteklemeye gelen taraftarlarımızın bilet paralarını kendi cebimizden geri ödeyeceğiz. Sizleri Tottenham karşısında yüzüstü bıraktık ve bu geri ödeme kararı sizlerin bize olan bağlılığına bir teşekkürdür."

İşte öyle bir şeyler.. Akşam akşam yazasım geldi..

8 yorum:

Adsız dedi ki...

genel olarak katılıyorum da, dünyadaki hangi devrimler bizden farklıydı? hangi halk başsızdı?

Adsız dedi ki...

Halkın başsızlığından bahsetmiyorum, ifade hatam olmuş olabilir ama anlatmak istediğim dünya üzerindeki tüm devrimlerin kaynağın halkın kendisidir. Halk ister, başarmak için çabalar.

Bizde ise tam aksi, tepede kim varsa, yönetimde kim varsa o çabalar, halk benimser.

Çok küçük ve basit bir örnek; Şapka ve Kıyafet Devrimi. Atatürk'tür bu çağdaşlığı getiren. Yani halk kendisi "ben başımı örtmek kafama fes takmak istemiyorum Avrupai ve modern bir model istiyorum" dememiştir. Atatürk çağdaş olanı getirmiştir, halk ise kafasındaki örtüden festen vazgeçmek istememiştir, karşı çıkmıştır. Ama zamanla ona da alışılmıştır.

Umarım biraz daha net ifade edebilmişimdir :)

Adsız dedi ki...

bunlarada katılamıycam maalesef :) dünya üzerindeki hiçbir devrim bilinçli bir halk tarafından yapılmamıştır. halkı kendi taraflarına çeken başlar tarafından yapılmıştır ki 'halk a rağmen, halk için' sözüde işte bu noktada çıkmıştır. ki dayatmasız devrim olmaz, bir devrim vardır çarlığı yıkan ancak demokrasi getirmeyen, bir devrim de vardır ki 'biz ona milli demokratik devrim diyoruz' bir milleti baştan yaratan. bizim milletimiz için söylediğin 'dayatılma ile' sözüne katılıyorum, ancak unutulmamalıdır ki her devrim dayatılmıştır. bence tabi ;)

Adsız dedi ki...

Aslında farklı yönlerden aynı şeylerden bahsediyoruz. Rus devrimi çar tarafından yapılmamıştır, kendi ideolojisi doğrultusunda halk için çabalayan bir grup halkın peşine kattıklarıyla gerçekleşmiştir.

Yani bir baş her türlü var, ama başın ülke/millet/devlet artık ne denicekse, düzen içerisindeki yeri anlatmaya çalıştığım farkı yaratıyor, demeye çalışıyorum :)

Adsız dedi ki...

halk için çabalayan grubun ne bok yediğide malum tabi bildiğimiz gibi :) ortak noktanın bulunması herzaman iyidir ;) ayrıca o kadar basketbol yazıp galatasaray cafe crown ımızın başına gelenleri yazmamanıda içerledim efendim :p

Adsız dedi ki...

O konudan o kadar büyük utanç duyuyorum ki elim hiçbir şekilde gitmedi.

Hiçbir şekilde mantığı olmayan, hiçbir amaca hizmet etmeyen ve tamamen bir sahtekarlık ya..

İşte bahsetmeye kalkınca böyle sinirleniyorum :) Yani gerçekten benim kelimelerimin kifayetsiz kaldığı, nutkumun tutulduğu bir olay. Belki Tufan için yapılan itirazlara ve kesin sonuca göre bir şeyler yazarım pek sanmıyorum ne yalan söyliyim ama tabi ki içerlemekte de haklısınız :)

Adsız dedi ki...

ve http://www.roadrunnerrecords.com/blabbermouth.net/news.aspx?mode=Article&newsitemID=131004 maalesef

Adsız dedi ki...

evet.. evet gündüz resmi sitesinde gördüm haberi... erken evrede teşhis edildiği söyleniyor ancak mide ve kolon kanseri.. umarım "o ejderhayı da öldürüp" ait olduğu yere döner....

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails