20100831

2010 FIBA || Amerika v Brezilya: Jogo Epico

Amerika v Brezilya: 70-68

Elbette biliniyordu Amerika'nın Brezilya karşısında hiç de rahat bir maç çıkaramayacağı. Ancak Anderson Varejao'nun sahaya gelmesine rağmen ısınmaya çıkmaması ve sonrasında da maçta oynamayacağının açıklanması Amerika için işlerini biraz daha kolaylaşabileceğini gösterir gibi oldu.

Maç başladığında hiç de böyle olmayacağını gördük. Magnano öyle bir çözmüş ki Kryzyzewski'nin takımını, resmen maçın ilk dakikalarında sayı attırmadılar, 4-0 da öne geçtiler. Özellikle Vinicius'un ilk yarıdaki 11 sayısı Brezilya'nın Amerika'yı oynatmamaya dayanan sistemini pekiştirdi.

Özellikle pick&roll'larla, 1 ve 5 numara ile 2 ve 4 numara arasındaki ikili oyunları çok iyi kurguladı Magnano. Odom'un kısalarla yaşadığı iletişim probleminden ve oluşan miss-match'lerden mükemmel faydalandı Brezilya. Hele ki Derrick Rose'un üzerinde topa kurdukları baskılı savunma, Rose'u çok kısa sürede oyundan düşürdü.

Splitter harika servisler yaptı arkadaşlarına. Pick&Roll'lara bir türlü çözüm üretemeyen Amerika ilk defa iki uzunla sahaya çıktı bir ara. Böylece oluşan miss-matchlerde en azından uzun oyuncunun üzerinde her türlü uzun bir oyuncu tutmaya çalıştılar.

Huertas, Splitter ve Barbosa önderliğinde akıllara zarar bir ilk yarı oynadı Brezilya. Aslında bu maç içinde Magnano'ya apayrı bir post ayırmak lazım ama spor gündemi inanılmaz yoğun ve elimden geldiğince yetişmeye çalışıyorum. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki bir koçluk dehasına şahit olduk. Huertas'tan muazzam bir liderlik ve mücadele örneği gördük.

O kadar çok şey var ki bu maça dair, hangi birini anlatacağımı şaşıyorum, kafam dağılıyor, yazıyı dağıtıyorum. Saat de geç oldu.


Brezilya'nın inandığı, her dakika daha fazla inanarak seviyeyi daha da yukarıya çektiği o kadar belliydi ki. Devre arası Kryzyzewski için biraz kafayı toplama imkanı sundu. Pick&roll'lara çare bulmaya başladılar ama yine de yeterli olmuyordu.

Magnano ise sahada beynini, Huertas'ı inatla çıkarmıyordu. Huertas'ın doping testine girmesini talep etmeyi planlıyorum, Sinan Güler'in enerjisini alın, yarım level düşürün ve utanmasa 40 dakikaya yayın. Aynı şekilde Barbosa da maçın neredeyse tamamında oyundaydı fakat ondaki düşme gözle görülür haldeydi. Normalde gözü kapalı sokabileceği bomboş şutları kaçırır hale gelmişti.

Kevin Durant takımın skor yükünü çekmeye devam ederken Brezilya Splitter ve Huertas'la yıpratmaya da devam ediyordu hem hücumda hem savunmada. Ve burada da çok önemli bir hamle geldi; Kryzyzewski Billups'ı oyuna aldı ve Billups bir kez daha takımı sürükleyen tecrübe ve beyin oldu.

Huertas'la Splitter'ın sebep olduğu sıkıntılar ortadaydı, harika ikili oyunlarla hücumu yönlendiriyorlardı. Ama Billups üç pozisyonda bu ikiliyi bitirdi; ikisine de dördüncü faullerini aldırıp kenara gönderdi. Takımın zekasını, soğukkanlılığını artırdı anında. Ancak Machado'nun ekstra katkısıyla farkın açılmasını engellediler.

Skorbord rezaletiyle birlikte taraflar dinlense de Amerika kontrolü eline alır gibi oldu. Fakat Huertas'ın bırakmaya hiç mi hiç niyeti yoktu.

Ondan sonra da zaten benim kelimelerle anlatamayacağım saniyeler geldi. O anlar için de özetleri izlemenizi tavsiye ederim, zira böylesi bir Brezilya mücadelesinden sonra böyle dramatik bir son görmek, böyle heyecanlı son saniyeler izlemek maçın layığıydı belki de.

Bu arada eklemeden edemeyeceğim; eğer bu maçta Varejao oynuyor olsaydı büyük ihtimalle "oh canıma da değsin, iyi oldu Brezilya'ya" derdim, sevmiyorum adamı n'apim :)

                      USA     BRA
Fouls:             14         19
Steals:             15         11
Turnovers:      22         20
O Rebounds:     8           8
D Rebounds:    28         24

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails