20100817

2010 - 2011 Serie A || Milan

Bir başka Pep Modeli denemesi ve bir başka kayıp. Zaten geçtiğimiz yaz yaptıkları akıl alır şeyler değildi transfer anlamında, bir de üstüne Leonardo'yu getirmeleri bir anlamda takımın sonunu hazırlamış oldu. Her ne kadar sezonun ilerleyen bölümlerinde toparlanma emareleri gösterseler de artan Ronaldinho performansıyla birlikte, Leonardo'nun takıma katabilecekleri çok azdı.

Dida'nın bırakmasının ardından bir de Storari'yi sakatlanan Buffon'un yedeği Manninger'ı yedeklemesi için Juventus'a satınca şuan için belki de en karışık noktalardan birisi kale Milan'da. Ve elbette savunmanın yaş ortalaması. Oddo, Nesta, Kaladze, Jankulovski ve Zambrotta iskeletin temel elemanları ve yaş ortalamaları 33'ün de üzerinde neredeyse.

Bonera bir derece, sadece Abate düşürüyor ortalamayı 23 yaşıyla.

Cagliari'de geçirdiği iki sezon haricinde başka da Serie A tecrübesi olmayan yine çok genç ve tecrübesiz bir isimle; Allegri ile anlaştılar. Sadece 6 sene oldu futbolu bırakalı ve Milan, dördüncü takımı. Cagliari'den önceki takımlarında sadece birer sezon geçirebilmiş bir isim. Milan Leonardo tecrübesinden hiçbir şey öğrenememiş gibi gözüküyor ne yalan söyliyim. Ama Leonardo'yu uğurlayışları bir hayli güzeldi, o da apayrı bir mesele.

Milanlab mucizevi işler başarsa da oyuncuların mevcut performanslarının sürekliliği açısından, altyapıdan takıma direkt etki edebilecek isimleri getirmekte son dönemde sıkıntı çekiyor. Özellikle savunma ve ortasahaki durum hiç iç açıcı değil. Savunmanın yaş ortalamasına laf dedim ama ortasahanın da Seedorf, Pirlo, Ambrossini ve Gattuso'yla 32'nin altında kalır yanı pek yok.

Forvete ise Inzaghi tek başına yetiyor ortalamayı artırmakta; 37 yaş arkadaş! Ama hakkını da veriyorum, maçı çevirsin diye girdiği her maçta iş yaptı. Gol attı, attırdı, pozisyona girdi. Maçı çevirdi, çeviremediğindeyse direkten döndü.
Ciddi bir yapılanma içerisine girmeleri lazım. Savunmadan başlayıp ortasaha ve kale şeklinde ilerlemeliler. Takımdan tecrübe fışkırsa da, Serie A'nın temposuz oyununda tutunsalar da Avrupa'da yeterli olmayacak bir yerden sonra salt tecrübe. Sadece tecrübeyle, mental yeterliliklerle değil; aynı zamanda fiziksel dayanıklılıkla da mücadele etmek zorunda kalacaklar.

Neyse, lafı çok da uzatmadan yapılan transferlere bakalım ve takımdaki son görüntüyü, yaz döneminden sorna ilerleme mi var gerileme mi, gözüme nasıl gözüküyor onları paylaşayım yapılan transferler özelinde.

Gidenler: Matteo Darmian, Matthias Cardacio, Digao ve Marco Storari

Aslında bakınca çok da ciddi bir kayıpları yok. Ancak genç isimlerin gönderilmesi biraz da Galatasaray'daki durum mu var acaba dedirtiyor. Elbette oyuncu havuzları bizimkilerle kıyaslanamaz. Ve fakat bu kadar genç isim de daha A Takım formasıyla tanışamadan gönderiliyorsa bir problem var demektir. Hoş zaten yaş ortalamasının ve anakadronun senelerdir aynı olması bu gerçeği son yıllar ortaya çıkarmış durumda.

Tabii ki her sene olduğu gibi pek çok genç isim de çeşitli takımlara kiralandılar ve sezonu oralarda geçirecekler. Onlara girmenin anlamı yok.

Gelenler: Almeria, Kevin-Prince Boateng, Sokratis, Attila Filkor ve Cristian Daminuta.
Kevin-Prince Boateng. Yeni bir Genoa mucizesi daha. Genoa'nın kadrosuna kattığı bir diğer isim ve bu seneyi Milan'da geçirece, rotasyonda kendisine yer bulup tecrübe edinmeye çalışacak.

Bir diğer kiralık gelen isim kaleci Almeria. Abbiati'ye yedek olacaktır diye düşünüyorum. Ha sonrasında bonservisi alınırsa uzun vadede Abbiati'den kaleyi devralabilir ama bu biraz fazla uzun vadeli bir tahmin oldu o yüzden uzatmıyorum :)
Filkor ve Daminuta Inter'in altyapısından toplamda €2m maliyetle kadroya katılan iki genç isim. Şimdilik gelişmelerinden başka bir şey beklemek haksızlık ve hayalcilik olur.

Ama yapılan belki de tek önemli transfer Sokratis transferi. Genoa'dan alınan bu genç savunma oyuncusu çok büyük bir talibi olmadığı sürece uzun yıllar Milan'da forma giyecek ve belki de Milan için bir Maldini olamasa da Nesta olacaktır. Bu potansiyel var Sokratis'te fazlasıyla. Bunu zamanla göreceğiz. Ve aslına bakarsanız gelişimini izlemek de ayrı bir keyif olacak.

İşte böyle Milan'da durumlar. Ronaldinho geçen sezonun ikinci yarısında bir hayli toparlanmıştı ve eski günlerden kalma hareketler sunar olmuştu. Huntelaar'ın gitmesi gündemdeydi; bir maçta hangi maçtı hatırlamıyorum sonradan oyuna girerek skoru 3-2'ye getirip söylentileri dindirse de bu yaz yine gitmesi çok konuşuldu ama kalıyor.

Pato'nun yeteneklerini ve formda olduğu zaman yapabildiklerini zaten biliyoruz. Boriello ise pozisyona girmekte sıkıntı çekmese de tamamlamakta problemler yaşıyor ama elbet atıyor o yada bu şekilde. Zaten Ronaldinho'nun artan performansı en çok ona yaramıştı. Seedorf ve Pirlo'ya, hele ki Pirlo'ya zaten söylenebilecek çok az şey var.

Bakalım, Kaka gönderildiğinden beri takımda işler bir türlü yoluna girmedi. Leonardo denemesi başarısız sonuçlandı ve yetmezmiş gibi bundan hiçbir ders almamış gibi gözüküyorlar; Allegri. Tabii ki denemeden göremezsiniz ama ne bilim. Göreceğiz. Yine her sezon başında olduğu birkaç genç isim Primavera'dan as kadroya çıkarıldı ama kaçının tutunup kaçının düşeceğini yine sezon içerisinde göreceğiz.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails