20100201

Antik Roma Tarihi - Kurucu Unsur ETRÜSKLER

Bikaç gün önce Roma tarihine girip gerisini getiremedim. Aslında bir gün sonrasında yazacaktım Etrüskleri, ancak, yaklaşık iki haftadır tarihçi arkadaşımla konuyu tartışıp 'kendimizce' tarafsız bir temele oturtmak için elimizden geleni yapıyoruz. Türk tarih dünyasında son on senede epey tartışılmış ve kanıtlanmış bir konu olmasına rağmen, kendi dilinin kökeninden bile habersiz Batı ve Batı'nın yandaş tarihçileri ve bunların Türkiye'de ki kendi eksenine oturttukları bitakım genç unsurları okuyup, takip ettikçe sinirlerim bozuluyor, gelecek nesiller için içim burkuluyor.

Çok sevdiğim bir söz vardır. Tarihçiler iyi bilirler. ' Tarihi olmayan milletler, Batman, Superman gibi sahte kahramanlar yaratırlar '. Nasıl ki bizde Kürşad, Bilge Kağan ve Tonyukuk, Tuğrul ve Çağrı Beyler, Mete Han ve Atatürk gibi gerçek kahramanlar var ise, kahramanı olmayan ABD gibi ülkelerin Batman, Superman, Spiderman gibi sanal kahramanlar yaratıp kendileri ve halklarını tatmin etmeye ihtiyaçları vardı.

İnternette takip ettiğim kadarıyla, bazı kavimlerin Proto Türkler, yani, Ön Türkler olmasının kanıtlanmaları sonrasında bazı Avrupa fetişisti olmuş gençlerin 'zaten bütün Dünya Türk', 'size göre Tanrı'da Türktür' vs. gibi dalga geçip, bir kavmin, bilimsel bir çerçeve etrafında kendi atalarını aramasına 'faşistlik' diyen bu güruh, elbetteki faşisttir, kendilerine demokrat diyen bu topluluk, elbet 'azgın demokrat' tır. Hoş, memleketimin kendilerini 'milliyetçi' diye niteleyen gençleri bile Amerikan popülizmi ile etle tırnak gibi olduklarına göre, kendilerini liberal solcu (bu ne demekse)-demokrat diye niteleyen 'emperyalizmin kendi eksenine oturttuğu' günümüz gençlerininde bu yaklaşımları çok normaldir.

Artık eleştiri ve özeleştirimizide yaptıktan sonra konumuz olan 'Etrüskler' e gelelim. Geçen sene Etrüsk mezarlarından alınan dokularla Anadolu insanının Dna yapısı %97 oranında benzerlik göstererek ,tarihin babası sayılan Heredotes, namı diğer Heredot'un, Etrüsklerin Anadoludan şimdiki İtalya'ya göç ettiği tezi doğrulandı. Bu tezin kanıtlanması Türk tarihi açısından ve Avrupa tarihinin çöküp yeniden bir tarih yazılması bakımından değerini anlatmam için kelimeler yetmez. Bilindiği gibi Etrüskler, Roma'nın kurucu unsuru, Roma'ya medeniyet getiren,şuan Modena, Parma vs gibi yerlerde yaşayan, Roma'nın şuan ki görsel yapısını oluşturan ve yaşayış bakımındanda kadın, erkek eşitliğini savunan çok çok çok önemli bir topluluk. Yıllardır bize 'siz medeni değilsiniz, bizler medeniyiz' diyen batı tarihinin çökmesi bakımından, kanıtladığımız konuyu, tarih platformlarına taşıyıp desteklemeliyiz ki unutulup gitmesin. Bu tez Türklerin 'Türk' ismini kullanmadan önceki Proto Türkler-Ön Türkler soyağacını, Türk kavminin atalarının kimler olduğu konusunda hayati önem taşımaktadır. Bu dünya tarihinin yeniden yazılması anlamına geldiği gibi, yıllarca ota-boka hiç bir tarihi kanıt sunmadan Hint-Avrupa kökenli diyen Batı tarihçiliğinin yalancı yüzünüde gözler önüne sermektir. (eleştiriye el' an devam ediyorum, sinirim geçmedi)


Etrüsklerin Ege'den (Anadolu'dan) göç ettiği zaman, Anadolu'da ki Lidyalılar unsuruna baktığımızda, İskitlerin Lidyalıların Ataları olduğunu, İskitlerin atalarınında Sümerler olduğu (ki İskitlerin herşeyiyle Türk olduğunu kabul etmek için kısaca incelemeniz bile yeterli), Türklerin, İskit ve Sümerler olduğunun neredeyse kanıtlandığını bu konuları takip edenler bilirler. Bu anlattığım unsurların birbirleriyle bağı bir soy ağacının ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Bizler için hayati öneme sahip olan Sümerleri araştırmak, öğrenmek isteyenlere ünlü sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ hocanın kitaplarını ve makalelerini önerebilirim.


ETRÜSKLER

Etrüsklerin İtalya'ya geldikleri zaman hakkında kat'i bir tarih yoktur. Fakat genel olarak M.Ö.10. ve 8.yy.'lar arasında ve çeşitli dalgalar halinde gelerek Batı İtalya'da bu sırada Umbralar oturmakta olduğu ve kuzeyde Arnus, doğu ve güneyde Tiber nehirleriyle sınırlanan, batısında ise Tyrren denizi bulunan bölgeye yerleştikleri ve Umbra'ları da sonraki Umbria bölgesine ittikleri kabul edilmektedir. Etrüsklerin bu kısıma yerleşmelerinde muhakkak ki; bölgenin maden bakımından çok zengin oluşu önemli bir rol oynamıştır.

Grekler, Etrüskler'e Tyrrhenler veya Tyrsenler; Romalılar ise Tusci (Tuscalar) veya Etrusci (Etrusklar) adını vermişlerdir ve bu yüzdendir ki, İtalya'ya yerleştikleri bölge evvela Etruria daha sonra Toscana adını almıştır. Etrüskler ise kendilerine Rasenna adını vermişlerdir.

Romalılardan çok evvel İtalya tarihinde önemli bir rol oynamış ve siyasi bir egemenlik kurmuş olan bu kavmin kökeni hakkında bu güne dek üç görüş vardı: Bazı modern bilginlere göre, bunlar İtalya'ya kuzeyden Alpler üzerinden gelmişlerdir. Fakat bu görüş, diğer ikisi yanında önemini tamamen kaybetmiş durumdadır. İkinci görüş ise, İtalya'da Etrüskler kültürünü meydana getirenler M.Ö.3000 yıldan beri burada oturmakta olan yerli halktır. (Eski tarihçi Halikarnassoslu Dionysios da bu fikirdedir.). Üçüncü görüş ise, Etrüskler, tarihçi Heredotos'unda belirttiği gibi Küçükasya'da Lidya sahillerinden hareket ederek deniz yolu İtalya'ya gelmişler ve sonradan onlara göre isimlendirilen Etruria'ya yerleşmişlerdir. Etrüskler'leri Küçükasya ve Doğu'ya bağlayan pek çok bağ mevcut olduğu için, üçüncü görüş yukarıda belirttiğim gibi kesinlik kazanmıştır.

Roma'nın kuruluş destanı olan Romulus ve Remus destanı ile aşağıdaki heykel'de de görüldüğü gibi Türklerin Oğuz Kağan destanı aynı özellikleri taşımaktadır.

Roma'da ki Romulus ve Remus Heykeli - Roma'nın Kuruluş Destanı


Etrüskler'lerin gömme adetleri, mezar şekilleri, yarış arabaları, madenleri işleme tekniği, kuşların uçuşuna ve parlayan şimşeklere veya hayvan ciğer ve bağırsaklarına bakarak gelecek hakkında haber verme usulü (bknz.ben adamın ciğerini okurum), dilleri va daha bir çok özellik vatanlarının Küçükasya olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca elimizde bunu doğrulayan önemli bir kalıntı da vardır. Kuzey Ege'de Lemnos adasında bulunmuş ve bir savaşçıya ait bir mezar steli vardır. M.Ö.VI.yy.'la tarihlenen bu stel üzerinde savaşçıyı gösteren bir resim ve Grekçe'ye benzeyen bir yazı ile yazılmış bir kitabe vardır. Stelin Etrüskler'lerin doğuda kalmış kısmına mensup bir Etrüsk erkeğine ait bir abide olduğu genelde kabul edilmektedir.

Daha sonraki zamanlarda da Etrüskler usta denizci bir kavimdirler ve böyle bir kavim olarak memleketlerinin önündeki denize hakim olmuşlar ve bunun Tyrrhen denizi adını almasında önemli rol oynamışlardır. Bu münasebetle onların Phoika'dan gelen Greklerin Korsika'ya yerleşmelerini önlemek için, Kartaca'lılarla anlaştıklarını ve M.Ö.540 tarihli Alaia Deniz Savaşı'nı kazandıklarını görüyoruz.

İtalya'ya ilk şehir kültürünü sokan Etrüskler, siyasi, ekonomik ve teknik sahadaki üstünlükleri sayesinde bu esnada henüz bir köy hayatı yaşamakta olan İtalikleri kolayca hakimiyetleri altına almışlar ve kısa bir zaman sonra bu köyleri, kanalizasyonları, yolları, şehir kapıları, su kemerleri, tapınakları bulunan büyük bir şehir haline getirmişlerdir. İtalya'da bir taraftan madenleri işlerken, diğer taraftan özellikle bağcılık ve zeytinciliği teşvik etmişler, Kartaca, Fenike ve Ege ile ticari ilişki kurmuşlardır. Fakat İtalya'da ilk büyük siyasi kuvvet olmalarına rağmen, hiç bir zaman merkezi bir devlet kuramamışlardır. Etrüskler'in siyasi teşkilatı her biri kendi başına bağımsız ve evvela seçim ile başa gelmiş en yüksek kumandan, en yüksek hakim ve rahip olan krallar; sonra aristokratlar tarafından idare edilen şehirlerin meydana getirmiş olduğu ve daha ziyade dini karekter taşıyan bir birlikti. Birliğin başında evvela bir kral bulunurken sonra bunun yerine ismi Preator olan, fakat kral yetkisine sahip yıllık bir memur geçmiştir. Bu birliğin her yıl ilkbaharda bir bayramı olur ve bütün şehirlerin gönderdiği asil temsilciler burada toplanarak birliğe ait meseleleri konuşur, kurbanları takdim ve oyunlar tertip ederlerdi. Etruria'da bu birliği meydana getiren ve sayısı 12 olan şehirler Arretium, Caere, Clusium, Cortona, Perusia, Veii, Rusellae, Tarquinii, Vetulonia, Volaterrae, Vulci ve Volsinii adlarını taşıyordu. Bunların içinde yalnız Vetulonia ve Populonia sahil, diğerleri sahile yakın veya uzak iç şehirlerdi.

M.Ö. 7.yy. 'ın başından itibaren Etrüskler'in bir taraftan kuzeye, diğer taraftan da güneye doğru genişlemeye başladıklarını görüyoruz. Kuzeyde evvela Arnus nehrini, sonra da Apeninleri aşarak Po ovasına girmişler ve M.Ö.VI. yy.'da burada geniş topraklar işgal ederek Etruria'da olduğu gibi, 12 şehir birliğini meydana getirmişlerdir. Felsina, Parma, Modena, Mantua, Atria ve Spina, Etrüskler'in Kuzey İtalya'da kurduğu şehirlerden birkaçının adıdır.

Tiber nehrini aşıp güneye inen Etrüskler ise evvela Latium'da bazı önemli merkezleri işgal ettikten sonra daha güneye yönelerek verimli Campania toprakları üzerinde üçüncü bir 12 şehir birliği maydana getirmişlerdir ki, bu birliğin içinde Etrüskler'in Campania'daki hakimiyet bölgesinin merkezini teşkil eden Capua'nın önemli bir yeri vardır. Bundan başka Nola ve Cales de bu bölgede kurulmuş olan Etrüsk şehirleridir.

Fakat M.Ö.VI.yy.'lın sonlarına doğru siyasi, askeri ve ticari özellikteki çeşitli sebeplerin etkisi altında yavaş yavaş zayıflamaya başlamışlar ve M.Ö. 508 'de evvela Roma ve Latium'dan kovulmuşlardır. M.Ö.474'de Etruria – Campania denizyolu üzerinde onlara bir engel teşkil eden Cumae Grek şehrini almak için yaptıkları deniz savaşında diğer Grek şehirlerinin ve özellikle Skyrakusai 'ın da yardımını sağlayan Cumae'ye yenilince, Campania'daki egemenlikleri de ortadan kalkmış ve dağlık bölgeden Campania ovalarına inmeye başlayan Samnitler, buradaki Etrüsk şehirlerini birer birer işgal etmişlerdir.

Kuzey İtalya'da ise M.Ö. 5.yy. 'ın sonundan itibaren bu bölgeye giren Galler 'le çarpışmak zorunda kalmışlar ve kısa bir zaman sonra buradan da çekilmişlerdir. Böylece hakimiyetleri yalnız Etruria'da devam eden Etrüskler, daha sonraki yıllarda kuzeyden Galler, güneyden gittikçe kuvvetlenen Roma'nın hücumları neticesinde iyice zayıflamışlar ve Etrüsk şehirleri birer birer Roma tarafından zaptedilince de, Etrüsklerin İtalya'daki hakimiyetleri son bulmuştur.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails