20100901

Mourinho: Ben Antrenörüm, Harry Potter Değil

Lige puan kaybıyla başlayan Real Madrid'in manyak dahîsi Joe Mourinho ile AS gazetesinin bir röportajı olmuş. Röportajın orjinal metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Ligin açılışından bu yana 48 saatin üzerinde zaman geçti ve Real Madrid, Mallorca beraberliğiyle hayalkırıklığı yarattı.

Bakın, biraz batıl bir şey söyleyeceğim. Benim Porto ve Inter kariyerlerim de beraberlikle başlamıştı. Porto'yla dört kupa kazandım, Inter'le ilk sezonda iki ikinci sezonda ise üç kupa kazandım. O yüzden ilk maçta alınan beraberlik hiç dramatik gelmiyor bana. Deplasmana gelmeden evvel yaptığım basın konferansında bunun bir ihtimal olduğunu da söylemiştim. Ama bu maçı kazanmak da mükemmel bir sezon geçireceğimizi göstermezdi. Dostum (hombre), ben ikiyüzlü değilim tabii ki ilk maçımda kazanmak isterdim.

Peki sizde hayalkırıklığı yaratmadı mı bu puan kaybı?

İlk maçlar her zaman çok ilginç olur. Bayern Münich bu hafta kaybetti, Inter berabere kaldı, Juventus yenildi, Manchester United Fulham'la berabere kaldı. Bu sonuçlar sezon başları için çok normal. Bu arada batılinançlı biri değilim, ben yalnızca gerçeğe inanırım ve geleceğin tek bir maça bağlı olduğuna inanmıyorum.

O zaman bize gerçek zamandan bahsedin biraz.

Bakın, ben antrenörüm, Harry Potter değil. O bir büyücü ama gerçekte büyü yok. Sanmıyorum. Büyü bir hayal ürünüyken futbol herşeyiyle gerçek. Madrid'te birkaç aydır bulunuyorum ve 40 civarında antrenmana çıktık takımla. Ama yeni transferlerle, tüm takımla birlikte? 10 bile değil. Bakın tekrar ediyorum, 10 bile değil. 

Çok eksikliğimiz var birlikte oynamak konusunda. Bunu atlatana kadar da yapılabilecek en iyi şey stratejiyi değiştirmemektir. Geçen sene bırakılan yerden, aynı oyunla, radikal değişiklikler yapmadan sezona girmek, bu antrenman eksikliğimi atlatana kadarki süreçte yapabileceğimiz en doğru şey olacak. Ama yanlış anlaşılmasın, gitmeyi planladığım yol bu değil.



Palma'dayken oyun sırasında neler düşündünüz?

Eğer bir takım harika oynayamıyorsa yapılacak iki şey vardır. İlki savunmadır. Birlikte oynama alışkanlığınız henüz yoksa savunma yapmak hücum etmekten daha kolaydır, organizasyonu daha rahattır. İlk yarıda Castro'nun bir vuruşu vardı Casillas problem yaşamadı. Sonrasında da yakın direkten bir kafa vuruşu çıkardı. Problem yaşamadık. 

Eğer bir takım en üst seviyesinde değilse böyle maçlarda iki üç tane pozisyon bulur. Madrid kaç tane buldu? Yedi sekiz tane. Sezonun bu dönemi için oldukça fazla. Yapılacak daha çok işi olan bir takım için gayet iyi. Önemli olan bu pozisyonları yakaladığınızda bitirebilmektir, biz de onu yapamadık. Kalecinin karşısında Carvalho yada Arbeloa yoktu; Cristiano, Higuain, Ozil yada Benzema vardı ki hazır olduklarında bunları bitirecek isimler.

Özil dışındaki diğer isimler La Liga'da 102 gole ulaşmış isimler toplamda.

Bu bir eleştiri olamaz. Oyuncularımı asla gol kaçırdıkları için eleştirmem. Ama çok fazla fırsat harcadık. Biri çıkıp atsaydı o zaman uçağa üç puanla binecektik ve herkes daha sakin olacaktı. Galibiyet, eleştirinin eleştirisi her zaman önler. Kazanamadığındaysa durum budur. 

Özil ve Khedira neden kenarda başladılar? Bu biraz şaşırtıcıydı, çünkü ikisi de özel olarak istediğiniz isimlerdi.

Almanya'daki hayat çok farklı. Tek kelime İspanyolca bilmiyorlar, sadece "günaydın" ve "merhaba" diyorlar. O yüzden girme hiç oralara. Bizim sahada yaptığımız iş çok zor. Ama şansıma asistanım biraz Almanca biliyor ve direktiflerimi iletebiliyor. Ancak istediğim şekilde iletilmesi için daha biraz daha zaman var. 

Takım ve şehirdeki sosyal hayat da hala sıfır Khedira ve Özil için. Yerleşmek, alışmak, takım içerisinde iletişim kurmak kolay süreçler değil. İkisi de çok genç ve çok yetenekli. Takımda oldukları için çok mutluyum. Biraz daha zamana ihtiyaçları var. İspanyolca kadar olmasa da İngilizce biliyorum ve direktiflerimi ilk ağızdan iletme şansım da var. O yüzden biraz sabır göstermek gerekiyor. 

---------

Daha çok açıklama var. Çevirebildiğim kadarı böyle. Zira yoruldum. Bir okuyun derim, şu son zamanda kaçırılmayacak şeylerin başında geliyor Mourinho röportajları. Bu da yine çok güzel bir röportaj olmuş. Mourinho sevsek de sevmesek de oyun anlayışına, futbola baktığı onlarca açıya saygı duymak lazım.

AS gazetesinde röportaj. Tekrar edelim ve linki de bir kez daha verip postu kapatalım; buradan ulaşabilirsiniz tamamına.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails