20100917

Bundesliga Gençleri #2

Geçen sene Lucio'nun ayrılışı ile birlikte ilk 11'e resmen yerleşen Badstuber'in gazıyla Levan Kenia ve Marko Marin gibi birkaç genç ismi değerlendirmiştim kısaca.

Bu sene de bakalım gençlere. Geçen seneki isimler hala daha genç ve kazandıkları tecrübelerle daha önemli sorumluluklar alacaklar. Bundesliga'ya karşı zaaf mı desem fanatizm mi desem ne diyeceğim bilemediğim değişik bir ilgim ve sevgim var. Bu anlamda bu sene içerisinde Serie A ve La Liga'nın yanında sıkça Bundesliga'dan da bahsedeceğiz.

Hoffenheim. Bu sene 2008'den sonra bir kez daha pür dikkat izleyeceğim takım. İnanılmaz keyifli bir futbol oynuyorlar. Vedad Ibisevic'in performansı biraz kilit olsa da takım adına genç isimleri bir hayli fazla. Eğer bu genç isimler kısa vadede katkı sağlayacak olurlarsa 2008'deki gibi muhtemel bir Ibisevic sakatlığında belki de iki sene öncesinin sıkıntısını çekmezler.

O yüzden Hoffenheim'la başlıyorum.


1. Gylfi Sigurdsson
Bu İzlandalı genç Reading'te geçirdiği son sezonda dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı iyiden iyiye. Topa hakim. Çok üst düzey dribling yetenekleri olmasa da, çalım anlamında, topa çok hakim. Kuzeyli olmanın ve 16 yaşından beri bir İngiliz takımının yapısı dahilinde olduğu için muhteşem bir fiziği var.

İkili mücadelelerde ayakta kalıyor. Süratli, topa olduğu kadar ayağına da hakim; inanılmaz şutlar çıkartıyor. Yine Kuzeyli olmanın getirdiği bir doğal yetenek olarak inanılmaz soğukkanlı. FA Cup'ta Reading coştuğu sene Liverpool'a karşı penaltı golü atmıştı.

Bu kadar genç yaşta bir ortasaha oyuncusu olmasına rağmen gol yollarına çok yakın. Golün nereden geleceğini iyi biliyor. Bu anlamda büyük ölçüde ofansife dayalı bir sistemi olan Hoffenheim'da çok önemli işler yapabilir. Özellikle ilerleyen dönemde Ibisevic'le yaratacağı ortaklığı hayal ediyorum da.. Umarım hayalde kalmaz ve bu genç adamı adım adım ilerlerken izleyebiliriz.

Sakatlıklardan korunduğu takdirde ben mental açıdan kendi gelişimine köstek olacağını hiç sanmıyorum.

2. Shinji Kagawa
Kagawa. Dortmund'un 21 yaşındaki genç ortasaha oyuncusu özellikle Kehl ve Nuri'yle birlikte çok büyük bir uyum sağlayacağının sinyallerini Wolfsburg maçında gösterdi. Maç boyunca sürekli bir tehditti ve golünü de attı sonunda.

Açıkçası Kagawa'yı Dortmund'a gelmeden evvel çok takip etmemiştim. Fakat Dortmund'un Jürgen Klopp'la birlikte çok daha yüksek hedeflere oynadığı bir sezon dahilinde olduğumuzu da düşününce birşeyler vaad etmeyen, takıma anında etki etmeyecek transferler yapma lüksleri yoktu açıkçası ve Kagawa da bu anlamda dikkat etmeye, incelemeye değer bir isim gibi gelmişti.

Öyle de oldu, daha Wolfsburg maçından takım adına oldukça önemli katkılar sağlayabileceğini gösterdi. Klopp hakikaten hakimiyeti eline aldı mı harika işler yapan bir kadro ve oyun oturtmuş durumda takıma. Bu sistem dahilinde de Kagawa uyum sıkıntısı çekmeyeceğini gösterdi. Takip etmekte fayda var.

3. Simon Kjaer
Aslında onu çok da anlatmaya gerek yok. Palermo'dan bildiğimiz, Danimarka milli takımında bulduğu fırsatı nasıl değerlendirdiğini görmüştük. Ayrıca çok genç yaşta savunma temelini, sertliği İtalya'da aldı. Bu da çok önemli.

Kjaer'i kısa tutuyorum çünkü hakikaten onun için ne diyebilirim bilmiyorum. Sakatlık sorunu yaşamadığı sürece ilerleyen yıllarda çok üst seviyelere çıkacaktır. Premier League büyüklerinden birinin mutlaka katmak için hamle yapacağı bir geleceği var benim gözümde.

Ancak Bundesliga'ya yaptığı başlangıç pek de beklendiği düzeyde değil ancak İtalya'yla çok farklı bir lig, bir ülke. Özellikle bir savunmacı için ülkeye ve ülke futboluna alışmak sanıldığından da sancılı geçebilir. Rakip hücumcularının tempo anlayışlarını, pas ve pres yapılarını tartması biraz vakit alacaktır. Ancak Wolfsburg'ta başarılı olmaması için hiçbir neden yok.

Wolfsburg'un ortasahası toparlandığı takdirde kendisine daha az ve öz iş düşecektir bu da asıl özelliklerini sergilemesi için çok önemli olacaktır.

4. Oliver Baumann
Freiburg'un genç kalecisi kuşkusuz ki ilerleyen yıllarda Almanya için çok büyük bir değer haline gelecektir. Stuttgart - Freiburg maçını izleme fırsatım oldu ve savunmayla olan iletişi çok etkileyiciydi.

Pozisyon bilgisi zamanla oturacak ancak yaptığı birkaç kurtarışla önünün açık olduğunu gösterdi. Tabii ki kaleciler daha uzun vaadede değerlendirilmesi gereken bir pozisyondalar. İzlemekte fayda var diye düşünüyorum. Zira kaleci mabedinde gelişimini sürdürecek. Bakalım, takımın Stuttgart karşısında 2-1'lik sürpriz galibiyetinde çok büyük rolü vardı.

Holger Badstuber, Marko Marin, Levan Kenia, Thomas Müller, Toni Kroos gibi gençlere zaten söylenebilecek çok da fazla birşey yok. Hele ki Müller. Son hafta attığı o gol yeteneklerinin belki de en büyük göstergesi. Badstuber biraz sallantılı başlasa da ritmini bulacaktır.

Ayrıca Taner Yalçın da Köln adına çok önemli işler yaptı, sezon içinde kendisini izlemek faydalı olacaktır. Daha çok fazla yetenekli isimler var mesela Mainz'ın çok şeyler beklediği muhteşem yetenek Schuerlle gibi. Ama hepsine bir kerede değinmek zor olacaktır. O yüzden şimdilik sadece dört. Ama sezon içerisindeki performanslara göre iyice göz çıkaran wonderkid'lere değinmeye devam ederiz.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails