Bundesliga'nın adını sıkça duyucağımıza inandığım ve bir iki senedir az çok takip ettiğim bikaç tane genç var. Yaşları 18'le 20 arasında değişen bu yetenekler Bundesliga'da epey ön plana çıkıcak diye düşünüyorum.
1. Levan Kenia (Schalke 04)
18 yaşındaki bu Gürcü genç adaşı ve takımdaşı Kobiashvili'den kısa sürede çok şey öğrenmiş, ileride çok daha iyi olacağı kanıtlamış bir oyuncu. 2008 yılında Lokomotiv Tbilisi'de Schalke 04'e geldi genç takımda pişmeye bırakıldı. Genç yaşına rağmen milli takımda görev yaptı. Henüz 16 yaşındayken milli takıma çağırılan Kenia o zamandan Avrupa sahnesinde adını duyurmuştu. Şimdiyse Felix Magath'ın yetenekli kollarında geleceğini belirliyor. 18 yaşında ortasaha oyuncusu olmak, heleki o yaştan övgüler almak çok zordur ve Kenia bunu başardı. İnanılmaz güçlü bir tekniği var ve yaşından beklenmicek bir oyun görüşüne sahip. Schalke bu yaz Kenia'yı satıp parayı kıramadı
ama Kenia sahip olduğu potansiyeli tam anlamıyla ortaya koyarsa Schalke para konusunda bırakın pişman olmayı satamadıkları için zil takıp oynarlar bile. Yolun açık olsun Levan, iyi çocuksun. Abilerinden sıyrılman dileğiyle.
2. Marko Marin (Werder Bremen)
Bayern Münich'in ve menajerlerinin bu transferden öğrenmesi gereken çok şey var. Ligde göze batan kim varsa toplamakla olmuyor. Bu '89 doğumlu genç Boşnak pek çok abisinin yapmaya cesaret edemeyeceğini yaptı ve milli takım bazında seçilme riskini alarak Almanya'yı seçti. Sivrilmesi zor olabilirdi hatta unutuladabilirdi. Ama bunun kendi elinde olduğunu bildiğinden doğru kararı verdi. Çok da iyi yaptı çünkü U21 takımının vazgeçilmez kanadı oldu. Yetmedi 2. Bundesliga şampiyonluğu yaşadı. Peki neden inceliyorum bu çocuğu? Şu yüzden; top tekniği Ronaldo'yu hatırlatıyor. Hayır abartı değil, gerçekten böyle. 1.70 boyuyla fizik açıdan eksik ve çok sert şutları henüz yok ama ortasahayı sol kanadından ortasına kadar her yönüyle kaldırabiliyor. Pasları ve şutları çok isabetli. Bir zamanlar Milan da peşine koşmuştu. Mızıkacılar çok sağlam bir transfer yaptılar, hayrını görsünler. Alman yıldız eksikliğini giderebilecek potansiyde biri, bu Boşnak'a dikkat edilmeli. İlerde daha çok duyucaz adını.
3. Holger Badstuber (Bayern Münich)
Lucio'nun gidişi hiç akıl kârı durmasa da her işte illa ki bir hayır oluyor. Geçen sene zaten geri dörtlü hiç sağlam durmuyordu bir de üstüne Lucio gidince işler daha da kötüleşebilir diye düşünmeden edemiyor insan ama bu çocuk güzel işler yapacak. U21 Almanya - Türkiye maçında izlemiştim. 3-1 yenmiş olmamız bir defans oyuncusunun kritiği için çok iyi bir referans değil belki ama kademe anlayışı çok yüksek. Alışmasına fırsat verilirse Bayern'in geri dörtlüsünde kemikleşir ve Lucio'yu aratmayan bir oyuncu olur çıkar başımıza. 2002'den Bayern Münich II'de yer alıyordu ancak Lucio gidince A Takım'la kontrat imzaladı. Bayern Münich bu çocuğa muhtaç. Alman bir John Terry adeta. Henüz 13 yaşındayken gelmişti Bayern'e ve nihayet yerini buldu. En büyük avantajını daha söylemedim. Bu çocuk solak ve defansın ortasının solunda oynayacak. Tüm şartlar istediği gibi olsa gerek. van Gaal'in güveni de sonsuz. Değmeyin Badstuber'imin keyfine!
4. Franco Zuculini (Hoffenheim)
Hoffenheim bunu hep yapıyor. Genç Brezilyalı yetenekleri cımbızla bulup ayıklayıp getiriyor. Bu sefer de Racing Club'tan 18 yaşındaki Zuculini'yi aldılar. Luiz Gustavo ve Carlos Eduardo'dan bile daha üst düzey bir Hoffenheim Brezilyalısı olabilir. Bunu ben değil Maradona da söylüyor. Hatta o bir adım daha ileri gidip 2010 Dünya Kupası'na damga vuracağını da belirtmiş. O potansiyel var. Arjantinli genç için verilen her kuruşa değicek. Henüz 18 yaşında ve şimdiden Arjantin milli formasını giydi. Maradona'nın gözdelerinden olduğu bir gerçek. Ama bunun sebepsiz olmayacağını hepimiz biliyoruz. Zuculini got the talent. Pek çok yıldızın ancak 30'lu yaşlarında duyabilecekleri sözleri o daha şimdiden bir efsaneden duydu bile. Hoffenheim da çok önemli bir yatırım yaptı. Aslında yatırım demek de yanlış çünkü Zuculini genç yaşına rağmen ilk 11'e kazık çakıcaktır. İlerleyen yıllarda takımda tutulabilir ve etrafına güzel bikaç isim daha eklenebilirse asıl o zaman izleriz Hoffenheim'ı. 2010 Dünya Kupası'nda Messi'yle izlemek çok keyifli olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder