Erkeklerde sürpriz sonuçlar vardı üçüncü günde. Hele ki hiç sevmiyor olmama rağmen izleyeceğim diye uyanık kalmaya çabaladığım Roddick.. Neyse saolsun ayak hatası ayağına hakemlerle mücadeleye girişince keyifli olmaya başlamıştı :)
Andy Murray v Lacko: 6-3 6-2 6-2
Belki de Federer'le birlikte en sağlam, en rahat performansı sergileyen isim oldu Andy Murray. Her ne kadar ben de dahil olmak üzere pek çok kişiye itici gelse de aslında kişiliği korttaki gerginleşebilen, agresfileşebilen halinden çok başka.
Lacko'ya hiçbir fırsat vermedi. Kendi servis oyunlar Lacko'ya taş çatlasın bie yada iki puan Murray yine zaman zaman kendi kendine söylendi. Belliydi aslında çok daha fazlasını yapmak için burada olduğu, ama yapmak istediği vuruşları başaramadığında ise kendisine kızıyordu.
Lacko ise zaman zaman ilginç vuruşlar çıkardı. Özellikle Murray'nin lobunu tekrar oyuna döndürüp hem puanı hem de oyunu aldığında oldukça keyifli gözüküyordu. Fakat "cheering with joy" durumundaki bir seyirciye daha fazlasını veremedi. Murray o kadar dominanttı ki servisinden backhand'ine kadar, Lacko neye uğradığını şaştı. Andy Murray favorilerden biri olarak geldiği Amerika Açık'ta ikinci tura iki saatin altında kortta kalarak çıktı.
Maç boyunca fileye de geldi ace de yaptı. Özellikle filenin önünde neredeyse hiç puan kaybetmedi, istatistiği göz alıcıydı; 26 tane file önü puanından tam 21'ini kendi hanesine yazdırırken 37 tane de winner üretmeyi başardı. Murray açısından memnun olunması gereken bir performanstı.
İnanılmaz keyifli bir maçtı. Özellikle ikinci setle birlikte yükselen Tipsarevic performansı oyunu iyice eğlenceli bir hale getirdi. Uzun ralliler ve file önü kapışmalarıyla dolu geçti maç.
Tipsarevic, servis makinası 9 no.lu seribaşı Andy Roddick karşısında çok iyi returnler çıkardı. Savunmadan hücuma çok iyi geçti. Kendi servis ritmi de inanılmaz seviyelere çıkmaya başladı bir yerden sonra. İkinci sette iki kez Roddick'in servisini kırdı ama bir kere de servisini kırdırınca 7-5'le aldı ikinci seti.
Tipsarevic'in fırsatçı, boşlukları kollayan oyunu karşısında Roddick daha az riskler almaya, daha garanti vuruşlar çıkarmaya çalıştı. Gerçekten çok güçlü gözüktü Tipsarevic Roddick karşısında.
Üçüncü sette servisini kırdırmışken 5-2'ye gelmişti durum. Roddick kendi servis oyununda ayak hatası yaptı. Şaşırdı, hatanın ne olduğunu sordu. Sandalye hakemi, sağ ayağını öne bastığını söyleyince Roddick çıldırdı adeta. Kule hakemine "hayatım boyunca böyle bir hata yapmadım ben" dedi. "Hiç bu hatayı yaptığımı gördün mü?" diye sordu kule hakemine, cevap "Hayır, benim maçlarımda değil" oldu.
O oyunu almayı başardı Roddick ama psikolojik olarak baya zarar görmüştü. Zaten maç boyunca servis ritmini Tipsarevic'e kabul ettiremediği gibi bir de üzerine basit hatalarını eklemişti. Tipsarevic servis oyununa tutunarak üçüncü seti de almayı başardı.
Maçın son seti de biraz denk gitti. Ama Tipsarevic Wimbledon 2008'de yaptığını Amerika Açık'ta da tekrarladı ve Roddick'i ikinci turda çok da uzak olmayan evine yolladı. Seyircinin zaman zaman yaptığı baskıya çok iyi dayan Sırp raket. Her puanından sonra eşine bakan Tipsarevic, file önünde Roddick'le el sıkışırken de hoş bir ensantane oluşturdu.
Roddick sadece 40 winner kaydederken bunların 17'sini ace'lerden gerçekleştirdi. Ancak Tipsarevic 16 ace'le ace'lerde geri kalmazken tam 66 winner üretmeyi bildi.
Gael Monfils'in bu kadar rahat bir maç çıkartacağını hiç düşünmüyordum Igor Andreev karşısında. Andreev pek çok büyük isme sıkıntılı maçlar yaşatabilmeyi başarmış tehlikeli isimlerden biri. Daha bir gün evvel beş setlik bir maçtan çıkmış olan tenisin yeni nesil Manour Bahrami'si Gael Monfils ise enerji patlaması yaşıyordu bir kez daha.
Monfils ilk sette iki kez servis kırmayı başardı ve Andreev'in güçlü vuruşlarına baseline üzerine aynı şiddette geri dönüşler yaptı. İlk setteki iyi oyunundan sonra performansı giderek arttı. Atletik özellikleri, spektaküler vuruşları, hızı sayesinde her top için inatla mücadele etmesi Andreev'i kafa olarak da koparmaya, moralini bozmaya başlamıştı.
Öyle bozuldu ki Andreev, ard arda hatalar yapmaya başladı. Monfils de cayır cayır yandığından, bu hataları kendine çevirdi. Son sette Andreev iki kez servis kırma şansı yakaladı set 4-2'deyken ama Monfils izin vermedi ve durumu 5-2'ye getirerek kendi servisini beklemeye koyuldu.
Monfils'in özellikle ilk servislerdeki başarısı ve Andreev'in her topuna yanıt vermesi eski ilk 20 oyuncusu ama şimdilerin 100'lerde yer alan sakatlık şanssızı Andreev'i oyundan düşürdü. 20 tane basit hata yaparken Monfils'in harika savunmasına sadece 8 winner gönderebildi.
Monfils bir ara öyle bir iş yaptı ki akıl almaz. Andreev'in baseline'ı zorlayan iki vuruşundan sonra file önüne bıraktığı topa Monfils öyle bir koştu ki hızını alamayıp filenin üstünden atladı. Maçı kazandıktan sonra raketinin üzerinde mum üfleyip bir çocuk hesabı kollarıyla dans etmesi de çok sempatikti. Kortlardan eksik olmayasın Monfils the New Bahrami :)
Bu aslında merakla beklediğim maçlardan, dahası isimlerden biriydi; 1992 doğumlu genç Ryan Harrison. Isner'ın artan performansıyla birlikte Amerika'nın yeni yeteneklerinden birisi. Hele ki mental dayanıklılığıyla birlikte oynadığı oyun sayesinde gözleri üzerine çekmeyi başardı diyebilirim.
Şuan 200ler'de yer alan genç Harrison, turnuvaya çok zor üç maç oynayarak geldi. Bu bir açıdan da onu ısındırmış gözüküyor. Bu sene katıldığı ikinci Grand Slam Amerika Açık. İlki ise Avustralya Açık'tı. Oraya wild card'la katılma fırsatı bulmuş ama bugün vatandaşı Roddick'i çok iyi bir oyunla eleyen Tipsarevic'e ilk turda mağlup olmuştu.
Kendine güveni, servislerdeki istikrarı ve genç yaşının verdiği dinamizmle çok sağlam bir görüntü çizdi kortta. Karşısındaki 31 yaşında ilk 20 oyuncusu Ivan Ljubicic olmasına rağmen özgüveni üst düzeydi. Zaten yaptığı açıklamalarda da oyununu özgüveniyle birlikte yukarıya çektiğini söyledi kendisi de.
İkinci sette iki taraf da servis kıramadı ve tie-break'e gitti. Tie-break'lerde ciddi bir şekilde ortaya çıkan tecrübe farkı, bu maçta da çok farklı değildi. Her ne kadar yorulmuş gözükse Ljubicic, tecrübesiz rakibinin yaptığı basit hatalarla tie-break sonucu ikinci seti almayı başardı.
Üçüncü set de ilk sete çok benziyordu. Ljubicic iyice yorgun düşünce rakibini fileye çekmeye başladı ama dedik ya, gençlik ateşi :) Harrison, tie-break'te yaşadığı hayalkırıklığını çabuk atlatmasının da sayesinde filede Ljubicic geçmeyi başardı ve kariyerinin en büyük galibiyetine ulaşarak Amerika Açık'ta ikinci tura yükseldi. Yolun açık olsun genco.
Diğer Maçlar
Wimbledon finalisti Berdych, Llodra'ya yenik düşerek bir diğer sürprize imza attı ve Amerika Açık'tan erken elenen seribaşları kervanına katıldı. Roddick ve Ljubicic de diğer giden seribaşlarıydı.
Gilles Simone, Viktor Hanescu, Juan Carlos Chela ve Dudi Sela ise yollarına devam eden diğer önemli isimlerdi. Murray, Monfils, Youzhny, Almagro, Isner, Querrey, Wawrinka ve Kohlschreiber de Amerika Açık'ta bir üst tura çıkmayı başaran seribaşlarıydı.
[4] A Murray (GBR) d L Lacko (SVK) 63 62 62
J Tipsarevic (SRB) d [9] A Roddick (USA) 36 75 63 76(4)
[17] G Monfils (FRA) d I Andreev (RUS) 63 64 63
M Llodra (FRA) d [7] T Berdych (CZE) 76(3) 64 64
[12] M Youzhny (RUS) d A Golubev (KAZ) 62 63 63
[14] N Almagro (ESP) d P Starace (ITA) 46 64 64 76(5)
R Harrison (USA) d [15] I Ljubicic (CRO) 63 67(4) 63 64
[18] J Isner (USA) d F Gil (POR) 64 63 64
[20] S Querrey (USA) d B Klahn (USA) 63 46 75 64
[25] S Wawrinka (SUI) d M Kukushkin (KAZ) 63 62 62
[29] P Kohlschreiber (GER) d T Kamke (GER) 62 46 62 64
J Chela (ARG) d Y Lu (TPE) 64 46 63 63
S Stakhovsky (UKR) d P Luczak (AUS) 67(8) 75 64 62
D Sela (ISR) d X Malisse (BEL) 76(1) 75 62
D Brown (JAM) d R Ramirez Hidalgo (ESP) 64 76(6) 75
M Granollers (ESP) d A Seppi (ITA) 26 57 63 62 63
G Garcia-Lopez (ESP) d L Kubot (POL) 63 62 76(4)
G Simon (FRA) d D Young (USA) 61 64 62
M Chiudinelli (SUI) d J Sock (USA) 61 64 16 61
V Hanescu (ROU) d C Berlocq (ARG) 62 64 63
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder