20100604

2010 Roland Garros || Kadınlar Çeyrek Final

Samantha Stosur - Serena Williams

Samantha Stosur hakikaten çok formda. Muazzam geniş bir servis repertuarı var. Vuruşları çok güçlü, çok net. Belki tam anlamıyla bir toprak kortçu değil ama vuruşları o kadar güçlü, kondisyon seviyesi o kadar yüksek ki, uzun rally'lere karşı çok iyi bir dayanıklılık ve sabır örneği gösterdi.

Ama bu başarıyı sadece oyuna da bağlayamazsınız. Sonuçta tekrar tacını almak için gelmiş, üstelik muazzam bir Sharapova maçından çıkıp inanılmaz bir moralle gelmiş Henin'i yeniyorsunuz, üstelik ezildiğiniz bir ilk setin ardından. Hemen ertesi maçta ise Serena Williams'la, her ne kadar toprak korta bir türlü alışamamış olsa da dünya bir numarasıyla oynuyorsunuz ve ona karşı da çok iyi bir üstünlük kuruyorsunuz.

Ben açıkçası bu maçı biraz da Federer - Söderling maçına benzettim. Serena'nın oyununu korttan uzak tuttuğunuz ve servislerini karşılayıp rally'ye dahil olabildiğiniz sürece şansını vardır Serena karşısında. Ama aynı zamanda mental açıdan da çok sağlam durmanız gerekir çünkü Serena gibi bir hırs küpü ve mental açıdan bir savaşçı var karşınızda.

İlk sette Serena neye uğradığını şaşırdı adeta, Samantha Stosur ise servis kırarak seti hanesine yazdırmayı başardı. İkinci sette ise belki de kırılma noktası ikinci oyundu. İlk oyunu çok rahat aldı Samantha Stosur ama Serena'nın servisinde yakaladığı fırsatları değerlendiremeyince Serena'yı maça tekrardan buyur etti. Bir şekilde tekrar çevirdi işi vr 5-2 yaptı. Serena tıpkı ikinci oyunda servisini kırdırmadığı gibi maçın bu noktasında maç puanlarını da ustalıkla çevirdi.

Set dengeye gelince haliyle tie-break'e gidildi. Böyle olunca da Serena 7-2'yle beraberliği sağladı setlerde. Son set uzun süre dengeli gitti, iki taraf da kontrollü oynadı ama 5-4 iken Samantha Stosur ard arda hatalar yaparak Serena'ya maç puanı şansı verdi; bu sefer de Samantha sert çıktı ve hepsini çevirdi. 8-6'ya getirdi ve yarı finale çıktı Stosur.

Elena Dementieva - Nadia Petrova

İki Rus'un muhteşem mücadelesiydi. İlk iki set için en azından. Dementieva çok istikrarlı bir oyuncu. Her ne kadar iki bacağını da mumya gibi bandajlamak zorunda kalsa da çok mücadeleci. Petrova gibi "ağır" ablanın karşısında çok iyi durdu son iki sette. İkinci setle birlikte oyunu çok üst seviyeye çıktı.

Her ne kadar zaman zaman servis oyunlarında tutarsız vuruşlar sergilese de Dementieva, bu maçta böyle bir lüksü olmayacağını bilerek oynadı ve çok da iyi oynadı. Çapraz, bol spinli ve kuvvetli vuruşlarla Petrova'yı ordan oraya koşturdu ve sakatlıklarından çok az sinyal verdi. Aslında sakatlıkları turnuva boyunca bir hayli zorlamıştı Dementieva'yı her gün tedavi görüyordu, her maça sargılarla çıkıyordu ama Petrova karşısında bir açıldı pir açıldı.

Maçın hemen başında iki taraf da sağlık molası almak zorunda kaldı. Aslında ilk bakışta sorunları gün gibi ortada olan Dementieva için endişelenmek gerekebilirdi, Petrova'nın en azından benim bildiğim aktif bir sakatlığı yok. Ama rakibi için Fransa günleri oldukça sancılı geçiyordu.

Petrova ise Rezai'yle yaptığı muhteşem maç, Venus'ü elemeyi başardığı harika oyunundan sonra belli ki kondisyon açısından tükenmeye başlamıştı. Sonrasında yaptığı açıklamalarda bir ara maçtan çekilmeyi bile düşündüğünü söyledi. Dementieva şuan turdaki Grand Slam şampiyonluğu olmayan en iyi kadın.

Potansiyelini Petrova karşısında çok iyi gösterdi aslında; vuruşları çok temizdi, güçlüydü. Çok akıllıca oynadı ve Petrova'yı oyunun dışına itti. Son seti ezici bir şekilde aldı. Aslında maçın oynandığı gün hava koşulları çok kötüydü, soğuk ve rüzgarlı. Bu yüzden oyuncuların kendilerini ekstra motive etmeleri gerekti sakatlıklarını da hesaba katınca. Rakibinin 6 kez servisini kıran Dementieva, bu testi geçen kişi oldu.

Francesca Schiavone - Caroline Wozniacki

Ve işte kadınlardaki tek taraflı da olsa benim için en keyifli maç buydu. Schiavone hiçbir zaman tepkilerini gizlememiştir. Hep mücadeleci olmuştur ve tam anlamıyla bir all-arounder'dır. Toprak kort ise başlıca uzmanlık alanı diyebiliriz. Schiavone maça öyle üst düzeyde başladı ki Wozniacki karşılık vermekte çok zorlandı.

Slice backhand'lerle Wozniacki'yi çok bozdu bu slice'larla ama Wozniacki kısa süreli de olsa bir çözüm buldu Schiavone'ye; toplarına biraz daha spin ve derinlik katarak Schiavone'yi baseline'a hapsetmeyi denedi, Schiavone çok iyi savunma yapsa da bir süre Wozniacki bu taktikle idare etmeyi başardı. Schiavone ise servis oyunlarında fileye gitmeye ve çok rahat puanlar almaya başladı.

Wozniacki de denedi voleler, dropshotlar ve file önü oyunları ama bu Schiavone'ye yaramaktan başka bir şey getirmedi. Yaklaşma vuruşları yarım yamalaktı, file önündeki bitirici vuruşlardaki tercihleri vasatın altındaydı Wozniacki'nin böyle olunca da Schiavone fırsatı tepmedi ve güçlü çapraz forehand'lerle servisi kırmayı başardı.

Wozniacki Schiavone'yi baseline'a itmeye çalıştıkça Schiavone buna daha çok alıştı, rally'lerde savunmayı da yaptı agresifliği de ve bir anda çok rahat bir şekilde 5-2'yle önce geçti, ilk seti de 6-2'yle tamamladı.

Wozniacki sürekli baseline ve file önü arasında taktiksel geçişler denedi. Ama Schiavone'nin forehand'i turnuva boyunca o kadar öldürücü ve güçlü ki Wozniacki'nin kusursuz olmaktan çok uzak file önü denemelerinde puanları çok rahat yakaladı. Baseline'da ise muazzamdı adeta. Wozniacki puanları çok çabuk bitirmeye çalıştıkça Schiavone bir o kadar üst düzey vuruşlarla karşılık verdi Wozniacki'yi korttan sildi adeta.

Wozniacki'nin mücadeleci gücü tabii ki yadsınamaz ama Schiavone yarı finali kafasına koymuştu.

Maçtan sonra ise belki de uzun yıllar unutulmayacak bir sevinç gösterisi vardı kortta. Schiavone rakibinin elini sıktıktan sonra yere uzandı ve toprağı öptü. Gerçekten unutulmaz bir kare sundu fotoğrafçılara ve bizlere. Stosur ve Schiavone belki de bu turnuvanın en başka oyununu oynayan iki tenisçisiydi bu sene. Henin, ilk servislerinde düşüşün kurbanı oldu bir anlamda.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails