20100204

İt Ürür, Kervan Yürür

Bikaç gündür mail adresime taciz mesajları gelmekte. Hiç açmayacaktım konusunu, ancak, gördüm ki bu umumhanecilere buradan cevabımı vermeden olmayacak. Suç unsuru oluşturacak mesajlar çekmeyecek kadar zeki olan bu güruha haddini bildirmesinide iyi biliriz.

Efendim yine söyleyeyim ki sizleri böyle basit ve kişisel gibi duran bir problemle meşgul etmek istemezdim, ancak, cevap hakkımı kullanmazsam gerisinin geleceği yönünde endişelerim var.Yazdığım yazıların altına yorum bırakıp, bırakmadıklarını bilmiyorum. Belki de küfürlü yorum bırakmışlardır ve blog sahibi tarafından yayınlanmasına izin verilmemiştir. Ama ben yinede buradan cevabımı yazayım ki kendimi ifade edebileyim.

Gelen mesajlarda faşist, ırkçı, atsızcı, osmanlıcı, yobaz vs. gibi ithamlara maruz bırakıldım. Sebebi ise Etrüskleri, Türklerin ön atası kabul edip, yine bu sebeple Türkleri Roma'ya ve Anadolu'ya bağlamam.

Öncelikle söylemeliyim ki, baştan beri çok hassas davrandığım yazılarımda sürekli olarak 'tarihe ideolojik olarak bakmamak' gerektiğini vurgulamama rağmen, yazıları ısrarla ideolojik bir çerçevede değerlendirip, insanları bazı şeylerle itham etmek bilimsellik ve ahlaka aykırıdır.

Etrüsk konusuna gelirsek, söylediğim gibi bu konu bilimsellik arz eden, tarih ve siyaset açısından olağanüstü önemli bir konudur. Merak edenler en son Bodrum'da bu konu hakkında sempozyum veren dünyaca ünlü bilim adamlarının konu hakkındaki söyleşisini ve makalelerini okuyabilir. Bu konuya meraklıysanız herşeyden önce Kazım Mirşan ve Haluk Tarcan'ın Ön Türkler ile ilgili makale ve kitaplarınıda önelebilirim. Yani demek istediğim, bu işin yobazlıkla, Türkçülükle, faşizmle bir alakası yok ve tamamen bilimsel bir konu. Bende olaya başından beri bilimsel yaklaşmaya çalışıyorum. Bu konuların açığa çıkması (ki çıktı) Dünya tarihinin yeniden yazılması anlamına gelmektedir. Ancak, ne şimdiye kadar bizim tarih kurumumuz ne de Batı tarihçiliğinin işlerine gelmediğinden ve siyasi hegemonyaların altında bir tarihçilik anlayışıyla konuya yaklaştıklarından dolayı gerçekler tarih sayfalarına geçemiyor. Ve Türkler 1071 Malazgirt zaferiyle anadoluya girmiştir yalanı da devam ediyor. Göz göre göre Sevr politikaları uygulanıyor ve kimse sesini çıkaramıyor. Atatürk'ün, Anadolu en az 7000 senedir Türk yurdu derken aslında neyi vurguladığını anlamalıyız. Ki aslında 15000 yıldır Türk olduğu Asya'da ki kaya yazıtlarından ortaya çıktı. Bir nevi yazı'nın kökeni bulunmuş oldu. Biz tarihi gerçekleri söylerken faşist damgası yiyiyoruz, ancak batı yıllardır milleti uyutuyor ve kimseninde sesi çıkmıyor, sesi çıkanlarada gereken dersler veriliyor. 'Diyelim ki gerçekten Ön Türklermiş, ee ne önemi var ?' diyenlerede anlam veremiyorum. Bu kadar mı pervasız olunur ? Yani bir bilim dalıyla ilgilenmiyorsan ve uğraşmıyorsan o konu hakkında hiç bir yorumda bulunma. Ki başka bir millet kendilerine ait böyle birşeyi bulduğunda hemen propagandasını yapardı. Bizler bırakın propaganda yapmayı, gerçeği söyleyenlere küfür ediyoruz.

Benim siyasi görüşüme gelirsek, Hacı Bektaş Veli gibi '72 millete bir nazarla bakın' diyen bir ulunun sözleriyle yoğrulmuş bu topraklarda başka milletlerden ve kökenlerden nefret etmek kadar büyük hıyanet olamaz. Ancak bu, tarihi gerçekleride söylemeyeceğimiz anlamına gelmemektedir. 

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails