ATP. Nadal'ın sakatlığı atamayışı ve Federer'in geçen sezonki kötü gidişe son vermesi ile Robin Söderling'in Roland Garros'la Masters'ı Nadal'ı yenerek birbirine katmasından sonra bahsedilebilecek tek kişi sanırım Juan Martin Del Potro. Sadece 2003'ten beri US Open'da yenilmeyen Federer'i geçerek şampiyon olması bile Arjantinliler'in Nalbandian'dan sonra heyecanlanmasını sağlayan bu genç adamı tanımlamaya yeter. Çim korttaki eksikliğini gidermesi lazım yanlız, eğer bu çıkışını sürdürüp gerçekten komple bir tenisçi olmak istiyorsa.
Bu genç adam Nalbandian'dan sonra Federer'i US Open'da yenen ilk Arjantinli. Nadal'dan sonra gene bir Grand Slam finalinde Federer'i mağlup edebilen ilk oyuncu. Ayrıca tenis tarihinin en uzun Grand Slam şampiyonu. 21 yaşındaki bu Arjantinli, Federer'den sonra Nadal'la birlikte ATP'yi çekip çevirecek en büyük yeteneklerden biri. Uzun boyuna rağmen çabuk ayakları, güçlü vuruşları ve oyundan asla kopmayan mental gücü. Çok iyi işler başarıcak bu çocuk, çok.
Ve WTA. Belki tıpkı ATP'de olduğu gibi bahsedilebilecek tek kişi Kim Clijsters. Wildcard'la katıldığı US Open'ı "unseeded" olarak, yani wildcard'la kazanan 1997'den beri Venus Williams'tan sonra ilk kişi oldu. Önce sakatlıkları sonra da hamileliğiyle emekliliğini ilan etmişti 2007'de ama geri döndü. Hem de ne dönüş!! Haliyle sezona sıralamada çok gerilerde başlamıştı ama 18. tamamladı. US Open'da kolay eşleşmelerle karşılaştığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Daha ikinci turda Marion Bartoli'yle, dördüncü turda Venus Williams'la, yarı finalde olaylı maçta Serena Williams'la ve finalde de Wozniacki'yle karşılaştı.
Wildcard'la US Open'ı kazanan ilk kadın tenisçi, anne olarak da Grand Slam kazanan 1980'den bu yana ilk tenisçi oldu. 1980'deki ismi hatırlayamıyorum ama Grand Slam Wimbledon'mış gibi aklımda. Şimdi de Justin Henin döndü, Penetta'yla ilk karşılaşmasını gerçekleştirdi. Wimbledon için geliyor Henin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder