Emre'nin gidişi, Alex'in olmayışı ve Mustafa Denizli'nin bu sezon nihayet kedi olalı bir fare tutarak Tello'yu doğru vakitte oyuna alması, Beşiktaş'ın kişilikli oyunu ve Fener'in ne yaptığını bilmez yan pasları. Ve tabii ki.. İbrahim Üzülmez..
Yarın ilerleyen saatlerde maç yazısı blog'ta olur. Şimdilik sadece sol ayaklı bir Maicon, adeta bir Evra gibi işleyen İbrahim Üzülmez'dir bahsedeceğim.
İki İbrahim kavga etti, göndermeye kalktınız bu adamı. Gitmedi, bekledi bekledi, geri geldi. Daha yeni siyah-beyaz formaya alışmış Serdar Özkan'a pazu bandını giydirdiniz, kaptan yaptınız. Yeri geldi, adamı Sabri'den beter ettiniz. Deli İbrahim dediniz, sadece koşuyor dediniz. İsmail Köybaşı'nı getirdiniz. Ve işte o zaman gördünüz, kimse Deli İbrahim olamaz BJK için. Yüreğiyle, tüm Beşiktaş sevgisiyle oynayan, takımına saf bir bağ ile bağlı bir adam İbrahim. Santos Carlos, Carlos da İbrahim'e bakmalıydı bu maçta.
Maçın adamı tartışmasız İbrahim Üzülmez'dir. Hatta fark'ı değil, maçı getiren de İbrahim'dir. Takımı sırtlayan, ileriye taşıyan, aynı şekilde geriye döndüren ve mücadele ettiren. Valla bugünkü İbrahim uzun seneler akıllardan silinmeyecek bir performans sergiledi.
Yürü ya kulum! dedi İbrahim, yürüdü Beşiktaş. Ayakta uyuttu Fener'i. Emre de çıkınca oyundan orta saha mücadelesi BJK'nin tekeline geçti. İbrahim de Gökhan Gönül'ün pozisyon bilgisindeki eksikliği bir kez daha bizlerin gözlerinin önüne serdi.
Güzel maçtı, çıkardığım şeyleri yarına toparlayabilirim ancak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder