Maçın zaten Barcelona açısından bir stresi vardı, Madrid Racing'i 1-0 geçip maç fazlasıyla birinciliğe yükselmişti ve Barça'nın muhtemel bir puan kaybı durumunda haftayı birincilikte geçirecekti. Ayrıca Toure'nin yokluğu orta alandaki hakimiyeti öyle etkilemiş ki. Messi'yle Pedro buldukları fırsatları tepince Bilbao kendi sahasında golü buldu, bir puanın da üstüne yattı. Ama olan Barça'ya oldu; Rafael Marquez de Toure'yle Abidal'e katıldı. Messi ise suratına yediği krampondan dolayı hafta ortasındaki Inter maçını kaçıracak.
Pedro'nun yaş ve tecrübe problemi dünkü maçta ayan beyan ortadaydı. Ayrıca yoğun haftanın stresi, Puyol'un ve Henry'nin yokluğu da Abidal/Toure/Marquez'e katılınca kadro derinliği falan nafile hale geldi. Dani Alves her zamanki gibi sağ kanadı işlese de ileri uçta yaşanan bitiricilik problemleri ve Pedro'nun pas konusunda yaptığı cimrilik. Ve tabii Messi'nin plase sevdası. Bilbao kalecisi Iraizoz'un yaptığı önemli kurtarışları da unutmamak lazım. Aslına bakarsanız (bunu maç yazısını geç yazdığım için söyleyebiliyorum haliyle) Galatasaray - Manisaspor maçından tek farkı Barça'nın deplasmanda olmasıydı.
Atamayana atıyorlar. Barcelona da olsanız, ilk 11'iniz ve yedek kulübenizin büyük bölümü dünyada kendi mevkilerinin en iyilerinden olan oyuncularından da oluşsanız defansınızın kanadı kırık, orta sahanızın da göbeği çatlarsa Busquets de fayda olmaz, santrafor çıkardığınız Iniesta da.
Demek ki neymiş; Puyol, Henry, Toure, Abidal, Marquez ve Ibrahimovic olmayınca Busquets, Maxwell, Chygrynskiy ve ST Iniesta fayda etmezmiş. Hele bir de Messi de katılırsa kolorduya, Inter karşısında neler olur, Balotelli sağdan sola soldan sağa nasıl koşar bilemiyorum. Milito da form tutmaya başlamışken Barça'daki sakatlık ve gribal haller hem El Clasico'yu hem de Inter maçını oldukça tehlikeye attı. Liderlik de gitti. Neyse, liderlik için bir şansları daha var önümüzdeki hafta. Umarım Ronaldo da oynar Messi de. Biz de güzel bir ziyafet çekeriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder