Bischofshofen'de Dört Tepe Turnuvası'nın son ayağını açtık bugün. Hava koşulları gayet güzeldi, özellikle Ga-Pa'da tadımızı kaçıran, Innsbruck'ta ise hakemleri temkinli olmaya iten rüzgar, en azından elemelere çok bulaşmadı.
Elbette zaman zaman arkadan gelen rüzgar sporcuları zorladı fakat izleyenleriniz hatırlayacaktır Garmisch Partenkirchen'deki koşullar resmen korkutucuydu; hele ki Ville Larinto'yu ve Kofler'in son anda feci bir kazadan kendisini korumayı başardığını göz önünde bulundurursak.
Bischofshofen'de ise şartlar güzeldi. Sadece bir kere kapı değişikliği yapıldı. Güne 13. kapıdan başladık, elemelerin ilk yarısından sonra bir kapı aşağıya, 12'ye indik.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki "asla bir Alman'ı küçümsemeyin" herhangi bir spor branşında. Bu seneki Dört Tepe Turnuvası ciddi şekilde bunu gösterdi. George Spaeth gibi bir isim Continental Cup'a gönderilmiş, Richard Freitag, Severin Freund, Pascal Bodmer gibi genç isimlere ağırlık verilir olmuştu, Werner Schuster'in omuzlarındaki yük artıyordu. Martin Schmitt, Michael Uhrmann ve Michael Neumayer formlarından çok uzaktı.
Tüm bunlar Dört Tepe Turnuvası öncesindeki Almanya'nın durumuydu. Ama işler hiç de böyle olmadı. Beklentilerin o kadar üzerine çıktılar ki Innsbruck'u izleyemedim ama Oberstdorf'tan beri "zee German" diye geziyorum.
Bugün de Almanlar aynı şekildeydi. Bir ara ilk 4 Almanlar'daydı. Bir tek Martin Schmitt ve artık biraz daha sorumluluk alması gereken Hocke'nin istenenin altında kaldığını söyleyebiliriz. Almanlar'ın "das ist Deutschlands neuer Freund" şeklinde göndermeler yaptığı Severin Freund ve geçtiğimiz gün doğumgününü kutlayan akranım Pascal Bodmer harika atlayışlar gerçekleştirdiler.
Vladi Zografski Innsbruck'taki diskalifiyesinden sonra Bischofshofen'de yine oldukça iyi diyebileceğimiz bir atlayış gerçekleştirdi ve bir wonderkid'in üst seviyelere doğru giden ilk adımlarının keyfine varmamıza bir kez daha izin verdi. 127.5m'lik atlayışından sonra memnundu, gülüyordu ama bir yandan da daha iyisini yapabileceğinin de farkındaydı. Hatırlatayım; 1993 doğumlu bu genç adam.
Öte yandan Jakub Janda artık kalmayan hayalleri de kırmaya son sürat devam ediyor. Janne Ahonen ise bu sefer üzdü. Fin Air biraz rüzgarın da etkisi olsa da çok aşağılarda kaldı.
Morgi ve Kofler atlayış gerçekleştirmediler. Dolayısıyla az sonra vereceğimiz muazzam eşleşmeler oluştu. Gregor Schlierenzauer Innsbruck'ta dönüş yapmıştı. Biliyorsunuz bir diz sakatlığından dönmeye çalışıyordu. Dört Tepe'yi zaten gözden çıkarmıştı ama döndükten sonra yapacağı muhtemel 8 atlayış, yaklaşan Oslo için ve Dünya Kupası'nın devamı için çok önemliydi. Ama Schlieri biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu gösterdi.
Finler açısından çok parlak değildi fakat onlar da zaten bu kadar istikrarlı olmaya alışık değiller; hele ki Matti Hautamaeki. Ama en çok sevinmeleri gereken birşey varsa o da Anssi Koivuranta'dır. Onur Salman "kayakla atlama için yaratılmış" yakıştırmasını yaptığında bundan daha iyi bir betimleme düşünememiştim. Hakikaten öyle ve hızla pişmeye devam ediyor. Biliyorsunuz kendisi eski bir Kuzey Kombineci.
devamı için >>
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder