İtalyan futbolu bambaşkadır benim için. Juventus ilk göz ağrımdır. Bu maç her ne kadar öğlen saatine denk geldiği için tercihim olsa da herhangi bir İtalya maçını pek çok maça tercih edebilirim.
Bari bu sezon özellikle takip etmek istediğim takımların başında geliyor. Gerek Palermo'ya 2008 yılında €7m'a Empoli'den gelen Andrea Raggi olsun gerekse Pulzetti, Ghezzal ve Alvarez gibi isimler olsun kafayı hücuma verdikleri zaman gerçekten hoş pozisyon izletebilen bir takım. Ama aynı zamanda da saf İtalyan savunmasının da en güzide örneklerini sergiliyorlar.
Cagliari ise muhteşem başladı sezona. Önce Palermo deplasmanından beraberlikle çıktı ardından kendi evlerinde Roma'yı dağıttılar resmen. Matri'nin iki gol attığı maçta Cagliari'nin 4-3-1-2 tadındaki kanattan içeri kat eden hücum futbolu çok iyi işlemişti.
Cagliari bu maçta da aslında Cossu'yla Aquafresca'yla, savunmadan gelen Pisano ve özellikle Agostini'nin katkılarıyla pozisyon bulmaya çalıştılar. Matri özellikle hayalkırıklığıydı. Aquafresca çoğunluğu ilk yarıda olmak üzere pozisyonlar bulsa da o da fazla yalnız kaldı.
Maç öğlen saatinde oynandığından oldukça rahatsız edici bir nem vardı. İlk yarım saat özellikle çok keyifliydi. İki taraf da önemli fırsatlar yakaladı.
İlk yarıda Bari için belki de en iyi adam Alvarez'di. Sağ kanattan çok iyi organize etti hücumu. Ghazzel'in ortaya yaptığı koşular ve Pulzetti'nin doğru paslarıyla Kutuzov ve Barreto'ya top geçirdiler ama hem Astori ve özellikle Canini çok dikkatliydi hem de Barreto ve Ghezzal kesinlikle iyi günlerinde değillerdi. Kutuzov'u zaten bir iki kere ya gördüm ya göremedim.
Emmanuel Rivas'ın yokluğu biraz hissedilse de Ventura Cagliari'nin buldu mu affetmeyen üst düzey hücum anlayışına iyi önlem almıştı. Bu bariz bir şekilde ortadaydı. Juventus maçında da bunu göze sokmuşlardı. Oldukça hareketli bir kademe anlayışları var. 4-4-2 şeklinde olsalar da 11 kişinin 11 de topun arkasına geçme potansiyeline sahip. Kademeler hareketli, Raggi öne çıktığında Rossi iniyor kademeye, Alvarez arkaya kayıyor vs vs. Masiello da daha çok arkaya süpürmeye devriliyor. Cagliari karşısında da bu çok iyi işledi.
Atakların pek çoğunu önde karşıladılar, Conti'nin yokluğunda özellikle topu ayağında tutmayı seven, alıp vererek Matri'yi ve Aquafresca'yı dikine paslarla besleyen Cossu'ya orta alanı dar ettiler. Cossu da şansını çoğu kez fazla zorladı ve epey bir top ezdi.
Ancak bu hareketli kademe anlayışının hızlı Cagliari paslaşmalarında büyük sıkıntı yaşayabileceğini de özellikle o keyifli ve tempolu geçen ilk yarım saatte gördük. Cossu ve Aquafresca duvar paslarıyla Raggi'yi zorladılar. Ama hava sıcaklığı tempoyu giderek düşürdü. O verkaçlar tükendi, maç takımların yarısahalarında geçmeye başladı.
İkinci yarıya Almiron'la başladı Bari. Biraz hareketlilik getirse de Veron varî çabu kve doğru paslarıyla, nem, güneş ve sıcaklık resmen tüketti futbolcuları. Bari top çevirmeye Cagliari de bunu kabul etmeye başladı. Zira yapabilecekleri çok da bir şey yoktu o sıcağın göbeğinde. Cagliari cephesin Aquafresca sıcaktan tükendiği için kenara geldi ve yerine Nene girdi ama o da bir etki yapamadı maçın geneline.
Çok merak ediyorum İtalya Futbol Federsayonu pastırma yazı'ndan haberdar mı? Hangi akla hizmet bu saate maç koyulur.
Cagliari'de Marchetti sıkıntısı devam ediyor. Agazzi iyi oynuyor olsa da Marchetti gibi bir oyuncuyu kenarda tutmak akıllı işi değil. Transferi gerçekleşmediği için böyle bir durum var ama o adamın değeri kenarda oturdukça artmıyor. Ayrıca takım içerisinde ciddi problemlere sebep verebilir.
Bari ise oyunu sıkmayan, dengeli hücum/savunma anlayışlarıyla ligde 5 puana ulaştı. Cagliari'yle beraber ligde yenilmezliklerini sürdürdüler.
Genç Nianggolan'a da bir iki kelam etmek lazım. Cagliari'nin hücuma yönelik anlayışında çok önemli bir dengeleyici role sahip ve bunu çok iyi yaptı bu sıcaklık sebebiyle zor şartlarda geçen maçta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder