20100129

Roma İmparatorluğu Tarihine Giriş


Bu aralar ciddi ve blogun bünyesi ve genel yapısına aykırı, birazda ağır konulara girdiğimin farkındayım. Fakat planladığım birkaç şeyi daha yazmadan gitmeye pek niyetim yok. İlla ki bunlarında bir takip edeni, merak edeni çıkacaktır. Hoş, çıkmasada olur, yazdıkça kendimde tatmin oluyorum açıkçası. Antik Roma Tarihi (Doğu Roma (Bizans) ve 3. Roma'ya (Osmanlı) girmeden), Moğollar ve bikaç adet daha planladığım şeyleri yazdıktan sonra, blogun çehresini pek fazla değiştirmemek için yoluma izleyici olarak devam edebilirim (yeni konular düşünmezsem). Sonuçta her ne kadar blog sahibininde söylediği gibi sadece spor blogu olmasa bile, genel yapısı itibari ile sporu ele alıyor ve gün geçtikçe tarih bloguna dönmesinide istemem.


ANTİK ÇAĞ YAZARLARI

CATO (M.Ö.234 – 149): Roma'nın Latince yazan ilk tarihçisidir. Origenes adlı yedi kitaptan oluşan eserinde Roma'nın kuruluşu krallık dönemi ve Kartaca Savaşları anlatılır. Diğer eseri; Latium ve Campania bölgesinde bulunan şarap, meyve ve zeytin yetiştiriciliğini ele aldığı De Agri Cultura (Tarım Hakkında) olarak bilinen eseridir.
ORNELİUS NEPOS (M.Ö.110 – 24): Biyografi yazarı olarak bilinir. 16 kitaptan oluşan eseri Devilis İllustribus (Ünlü Kişiler Hakkında)'dır.
CİCERO (M.Ö.106 – 43): Hitabet üzerine yazmış olduğu 50'den fazla metin bulunmaktadır.
VERGİLİUS (M.Ö.70 – 19): Roma'lı yazardır. Şiir kitapları bulunmaktadır. Fakat en önemli eseri Roma'nın ulusal destanı olan Aeneis'tir. 12 kitaptan oluşmakta olan kitap Aenas'ın Troya'ya kaçışından İtalya'da yeni yurt edinme süreci ve Roma'nın kuruluş yılları anlatılır.
STRABON (M.Ö.64 – M.S.21): Amasya'lıdır. En ünlü eseri 17 kitaptan oluşan Geopraphika (Coğrafya) adlı eseridir. Yunanca kaleme aldığı eserinde 12. - 14. ciltlerinde Anadolu ele alınmaktadır. Kaleme aldığı bölgelerin aynı zamanda tarihlerinden de bahsettiği için hem coğrafyacı hem tarihçidir. 47 kitaptan oluşan Tarih Notları adlı eseri günümüze ulaşmamıştır.
TİTUS LİVİUS (M.Ö.59 – M.S.17): En ünlü eseri Ab Urbe Candita'dır. Tam 142 kitaptan oluşan eseri Roma'nın kuruluşundan M.Ö.9. Yılına kadar olan dönemi inceler. Roma'nın krallık ve cumhuriyet dönemleri için önemli bir kaynaktır.
HALİKARNASSOSLU DİONYSİOS (M.Ö.30 – M.S.8 – 7): 20 kitaptan oluşan eseri Roma'nın kuruluş yıllarından I.Kartaca Savaşının başlamasına kadar olan dönemi anlatan kitabın adı Romaike Arkhailisia'dır.
PLUTARKOS (M.S.46 – 120): Bioi Parelleloi (Paralel Yaşamlar) adlı eserinde 50'ye yakın devlet adamı ve kumandanların biyografileri ele alınmaktadır. Bir Yunan'lı bir Roma'lı anlatarak kişilerin karşılaştırılması yapılmıştır. Ayrıca Etkika adlı yapıtı vardır.
TACİTUS (M.S.56 – 117): Asya valiliği yapmış olan Tacitus'un 2 önemli eseri vardır. Historice ve Annales'tir.
CASSİUS DİO (M.S.155 – 235): En önemli eseri Romaike Historia'dır. 80 kitaptan oluşan eseri Roma'nın kuruluşundan M.S. 229 yılına kadar olan süreyi kapsar.


İTALYA

COĞRAFİ FAKTÖRLER: İtalya Akdeniz'in hemen merkezinde en uzun kısmı 900 km. en geniş kısmı 200 km. olan dar ve uzun bir yarımadadır(Apenin Yarımadası). Güneydeki Sicilya adası ve diğer adalarla beraber Avrupa'dan Afrika'ya adeta köprü olmakta fakat aynı zamanda demir bir kapı gibi Akdeniz'i ikiye bölmektedir. İtalya bu durumu ile yalnız doğu ve batı Akdeniz arasında gidiş gelişi kontrol etmek imkanına değil aynı zamanda bütün Akdeniz'e hükmedebilme imkanına sahip bir bölgedir.

İtalya'nın kuzeyinde Alp dağları ve etrafında dağlarla çevrilidir. İtalya sahillerinin çok uzun olması ülkeyi denizden gelecek istilalara açık bırakmaktadır. Aynı zamanda İtalya'nın surları olarak tanımlanan Alp dağlarının iç Avrupa'ya doğru yavaş yavaş alçalması kuzeyden gelecek istilaları kolaylaştırır. Ayrıca ülkenin bel kemiğini oluşturan ve ülkeyi ikiye ayıran Apenin dağları siyasi birliğin meydana gelmesini zorlaştıran önemli bir coğrafi faktördür. İtalya'nın sahilleri doğu ve batı kısımları farklılık arz eder. Batı kısımında dağlar denize dik iner. İtalya'da az da olsa ziraate ve tarıma hayat veren Tiber nehri ve Arnus nehri Tyrhen denizine dökülür. Po ovası ise ziraat ve tarıma en elverişli bölgedir. Po nehride Adriyatik denizine dökülür.Doğudaki dağlar ise denize karşı dökülür. Adeta Adriya denizine karşı bir duvar gibidir. Dolayısıyla Sicilya, Sardunya ve Korsika adaları İtalya'nın batıya açılan kapısı gibidirler. Zaten imparatorlukta gelişimini batıdan başlatacaktır. Batı bölgesindeki insanlar denizle bütünleşmiş, sosyo ekonomik hayatları tamamen denizcilik ve balıkçılık üzerine kurulmuştur. Bu yönü ile batıda yaşayan halkların doğudakilere nazaran daha varlıklı olduğunu söyleyebiliriz.

İTALYA'NIN EN ERKEN KÜLTÜRLERİ

İtalya'nın en eski kültürleri ile ilgili bilgiler tunç çağı ile başlar. Tunç çağı İtalya'da M.Ö. 2000 yılda başlamıştır. İtalya'nın kuzeyindeki Po ovası yakınlarında Terramare kültürü olarak adlandırılan bir kültürle karşılaşıyoruz. Bu kültürü yaratan insanlar kulübelerini kazıklar üzerinde yükselen toprak platformlar üzerine inşa etmişlerdir. Bunun sebebi bahar aylarında dağlardan inen sel sularından etkilenmemek içindir. Bu insanlar ölülerini yakıyorlar ve küllerini bir çömleğe koyup evlerinin yakınlarına gömüyorlardı. (Kremasyon).

İtalya'nın daha güneyinde ise Apenin kültürü olarak bilinen diğer bir kültürle karşılaşılmaktadır. Bunlar yarı göçebe olup hayvancılıkla uğraşırlardı. Mağara veya kulübelerden oluşan evlerde yaşıyorlardı. Ölülerini gömüyorlardı (İnhumasyon). Tunç işçiliğiyle çanak çömlek yapımında ileri düzeydeydiler. Muhtemelen bu insanlar Hint – Avrupai bir dil konuşuyorlardı.

1 yorum:

K. A. dedi ki...

Merak edeni var.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails