Atletizm'de 2009 || 100m Sprint

Vaad ettiğim 2009 yılı incelemeleri yolda, blog'u çok boş bırakıp da kayakla atlamayla doldurmayalım, henüz transfer piyasası da taze taze gaza gelmeye başlamışken futbolun güncelliğini bekletebiliriz, NBA zaten dur durak bilmiyor, teniste de 2010 resmî olarak açıldı ve Justin Henin, Petrova'yı çok fazla zorlanmadan (ne çok fazla, hiç zorlanmadan!) geçti WTA Brisbane'de. Melbourne'de Avustralya Açık'ın kanguruları yollara dökülmeden, Double-Trouble/Mayhem in Melbourne start almadan raketler ısınmaya başladı.

İşte bu yüzden kadın ve erkeklerdeki 100m sprint vakalarını derledim, birazcık akılda kalanlar ve bolca hatırlatmalarla 100m için 2009'u gözden geçirdim. Burdan buyrun;

Erkekler - 100m: 9.58sn

100m'de tam anlamıyla Bolt dominasyonu vardı. Belki de dünyanın gelmiş geçmiş en kısa süren ama en büyük heyecanı, en büyük keyfi ve elbette ki en büyük değeri taşıyan yarışı, 100m yarışında bu sene şahit olduklarımız akıl alır gibi değildi. Daha bir yaşını yeni doldurmuş Pekin doğumlu 100m rekoru, 2009'da Berlin'de bir kez daha doğdu. Birkaç istatistik manyağının yazılarını inceledim; rüzgar hızı, pistin durumu, hava koşulları ve atletlerin reaksiyon zamanlarını tek tek incelemişler.

Çıkan sonuç şu; karşıdan gelen rüzgar oldukça düşük, hava normal -yani ekstra bir durum yok-, pistin durumu dünya standardında ve reaksiyon zamanı; Bolt'un çıkış sırasındaki reaksiyon süresi sadece ortalama. Hatta yarışta çıkış yapan atletler arasında altıncı.

Burdan ne sonuca varıyoruz, rekor tamamen Bolt'un ürünü. Zayıf rakip gibi bir dert de yok, keza Tyson Gay aslında bir önceki rekoru kıran bir derece yapıp tüm zamanlarda ikinciliğe yükselmişti ve finish'e vardığında eski Dünya Şampiyonu Asafa Powell'a neredeyse metre boyu fark atmıştı. Aslında Bolt'un rakipleri de rekora koşan rakiplerdi; tüm zamanların ikinci ve üçüncüsü. Ama, Usain.. Yaptı gene yapacağını..

Hatta bu bahsettiğim istatistik manyakları diğer sporcuların da derecelerini ve eski zamanlarını falan yazmışlar. Şöyle kısa bir göz atınca bir başka rakip daha çıktı karşıma. Bu zamana kadar sadece Tokyo ve Pekin'de koşulmuş bir derece; 9.93 sahibi ise Richard Thompson. Ve bu derece ona sadece beşinciliği getirmiş.

Kadınlar - 100m

Olimpiyat altınına sahip Shelly-Ann Fraser Dünya Şampiyonası öncesinde çok az yarışta yer almıştı, bildiğim kadarıyla Roma'da ve Jameika'da bir ulusal şampiyona. Roma'daki derecesini hem hatırlamıyorum hem de ne yalan söyliyeyim üşendim bakmaya ama Jameika'daki ulusal şampiyonayı kazandığını biliyorum. Gene de Berlin'e gelmeden önce Olimpiyat performansına tekrardan çıkabileceğine işaret edebilecek hiçbir derecesi yoktu.

Bir de sprinter için geç diyebileceğimiz bir yaşta parlayan Carmelita Jeter var. Aslında oldukça tartışılan da bir isimdi çünkü kazandığı ve iyi derece yaptığı pek çok yarışta rüzgar arkasından geliyordu (wind-aided). New York (10.78s/10.72s) ve Londra'da katıldığı ve yine rüzgarlı havada yapılan yarışlar ve dereceler sonunda da Dünya Şampiyonası için altına iyi bir aday olarak görülüyordu ama bronzla yetinmişti.

Zürih ve Brüksel'de de 10.86s ve 10.88s'lik iki iyi dereceyle kendini gösterdi. Ama dahası yoldaydı, rüzgar da rüzgar diye laf yapanlara cevabı çok gecikmeyecekti. Neredeyse rüzgarsız bir havada Yunanistan'da yapılan Dünya Atletizm Finalleri'nde koştu: 10.67s. Bir hafta sonra da Şangay'da 10.64s koşarak tüm zamanlarda Griffith-Joyner'ın elindeki dünya rekorunun (10.49s) ardından ikinciliğe yükseldi.