Nasıl olacağına dair çok büyük beklentiler içerisindeydim. Ve fakat snooker konusunda çok ciddi şekilde bir "gelenekçi" yapım var. Dünya Şampiyonası'na sponsor bulunması konusunda sıkıntılar varken bir ara Crucible'dan taşınacağının, Asya'ya doğru yollanabileceğinin lafları dönmüştü; kafayı yedim. Bu kadar net. Crucible'dan, Sheffield'tan taşınmış bir Snooker Dünya Şampiyonası düşünemiyorum.
Öte yandan Barry Hearn'ün gelişiyle de oyunun geleceği için, ulaşılabilirliği için ve elbette ki sunuşu için çok ciddi atılımlar yapacağını biliyordum. Bu konuda da heyecanlanmıyordum desem yalan olur. Altı kırmızılı turnuva, World Open Series, Power Snooker vs vs.
Ama ayrıca yarışmanın formatını duyduğumda da çok mutlu oldum. Snooker'ın baş tacı olan Masters, Britanya Açık ve Dünya Şampiyonası'nın formatı, yeri ve zamanı değişmediği sürece bütün yeniliklere, denemelere varım. Power Snooker da bu açıdan çok güzel olmuş. Bayıldım. Tek kelimeyle muazzam bir organizasyon.
Seyircinin oluşturduğu atmosfer müthişti. Özellikle kaplan desenli kostümleriyle bir grup vardı ki susmak bilmediler ve çok eğlenceliydiler.
Ronnie'nin Barry Hearn'ü ne kadar sevdiğini, snookerın geleceği için ona ve yapacağı atılımlara ne kadar inandığını biliyoruz. Ayrıca konsanstrasyon sorunu, uzun maçlara gelemeyişi de ortada. Bu anlamda bu tip organizasyonların da Ronnie'ye yarayacağı bir gerçek.
Bu organizasyonun sene içerisinde 5-6 kez gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bu bilet satışlarına bağlıydı ki seyirci sayısı çok fazlaydı. Ayrıca Eurosport'tan yayınlandı ve bildiğim kadarıyla ITV de yayınladı. Bu açıdan oldukça da yoğun televizyon izleyicisine ulaştığını da tahimn etmek güç değil.
Bu kalıcı olacaktır gibime geliyor. Bu sene belki biraz oturtulmasıyla geçer ancak önümüzdeki sezondan itibaren ben çok keyifli, eğlenceli bir Power Snooker serisine sahip olacağımıza inanıyorum.
Power Snooker'ın bir diğer güzel yanı da oyuncuları doğal halleriyle görebilmek. Pek çok renkli karakter var snooker aleminde. Ve bu isimleri böyle rahat bir ortamda izleyebilmek, seyirciye reaksiyonlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini görmek hakikaten çok keyifli.
Öte yandan Luca Brecel gerçeği vardı ki müthişti. 15 yaşındaki Belçikalı. Jimmy White, veteran. Roket, bu oyunun en yeteneklisi. Selby, muazzam eğlenceli bir adam, Kaptan Ali, Neil Robertson, Shaun Murphy.
Hakikaten çok keyifliydi. Ve özellikle Ronnie'nin gözünden okunuyordu ne kadar çok keyif aldığı. Umarım planlandığı gibi tekrar gelir bu sezon içerisinde. Dağınık oldu yazı, kusura bakmayın. Snooker'a ve yeni gelişimi üzerine söylemek istediğim çok şey vardı ama bir türlü Barry Hearn'ün gelişinden bu yana toparlayıp da anlatamadım. Onlar bir anda üşüştü kafama, dağıldı yazı.
Bulun izleyin özetlerini derim eğer kaçırdıysanız, zira bir sonraki ayağı kaçırmak istemeyeceksinizdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder