New Jersey Nets: Para, Tecrübe ve Umut
Genel Bakış
Nets’in o büyük üçlüler ve Rod Thorn’un harika GM’liği eşliğinde ligde inanılmaz ses getirdiği günler çok da eski değil. 2000ler’in ilk yarısından itibaren 2004-2005’e kadar gelen bir süre. Richard Jefferson, Jason Kidd, Kenyon Martin ve Vince Carter.
Nets taraftarlarına belki de en heyecan verici kadroyu sundu Rod Thorn ve aslında şampiyonluk haricinde de bunun karşılığını aldılar. Şampiyonluğu da sanırım ki beklemek gibi bir hayalperestlik yapmıyorlardı :)
Özellikle Thorn bu takıma kattıkları inanılmaz fazlaydı. O kadar akıllı bir adam ki resmen takaslarla önündeki iki sezona yönelik kadro planlaması yapıyordu. Ve Brook Lopez’in Harris’le birlikte başını çektiği şu Nets kadrosunun da franchise gitmesini, Brook Lopez gibi çok önemli bir geleceği takıma kazandırmayı başaran da Thorn oldu.
Ama artık Thorn yok. Philadelphia’nın yolunu tuttu ve artık oraya Igoudala ekseninde ve zamanla bu eksen çıkabilecek yeni bir takım kurma peşinde. Nets’te ise işler biraz daha farklı biraz daha heyecan verici bir hal almaya başlıyor gibi. Takımın artık yeni bir sahibi var ve başını Avery Johnson’ın çektiği müthiş bir koç kadrosu var.
Nets’i Nets yapan en büyük kişi Rod Thorn’du kuşkusuz ki özellikle bu son dönem içerisinde. Çok da güzel şeyler yaşandı Nets’te. Sonrasında o büyük üçlüyü bozup takımı franchise’a götürmekle çok eleştirildi, Kidd gibi formasının salona asılabileceği bir isim varken kadrosunda, onu da gönderdi.
Bu sebeplerle çok eleştirildi ancak şu sezon başında görüyoruz ki yapılan akıllı adımlar ve Prokhorov’un takımı almasıyla birlikte Rod Thorn’un planları işlemeye başlayabilir yavaş yavaş, her ne kadar kendisi artık Sixers’ın başında onları Ed Stefanski’den kurtarmaya çalışmakla uğraşıyor olsa da.
2009-2010 Sezonu
Nets eminim ki geçtiğimiz sezonu hatırlamak bile istemiyordur. Lopez’in daimi çabası, Harris’in etkisizi kalışı ve Chris-Douglas Roberts’ın istikrarsız halleri ile birlikte yanlış yönetilme de eklenince rezalet bir sezon geçirdiler. Neredeyse her alanda ligin dibindeydiler.
Resmen bunu da kaybedecekler mi diye takip edilmeye başlamışlardı. New York’la yarışıyorlardı adeta. Çok çok kötü bir sezonu geride bıraktılar. Hani ne diyebileceğimi de bilmiyorum açıkçası öylesi bir sezon için.
Tek olumlu, tek güzel şey Brook Lopez’in gösterdiği gelişimi izlemekti açıkçası. Başka da zaten elle tutulur bir şey yoktu. Ayrıca yeni sezonda o kadrodan sadece dört oyuncu yer alacak Nets kadrosunda, dolayısıyla bu biraz daha zorlaştırıyor 2009-2010 Nets’inin üzerine birşeyler karalamamamı.
Neyse 2009-2010’u biraz kısa kesiyorum bu seferlik. Bakalım Artılar ve Eksiler’de Nets’i baya değerlendirmeyi planlıyorum. Belki orası buranın eksikliğini giderir.
2010 Off-Season
Demin de dediğim gibi Nets’in 12 galibiyetlik kadrosundan sadece dört oyuncu kadroda tutuldu. Herkes kendi yoluna durumu yaşandı. Her gelen isim de takımın bleli bir eksikliğine çare olacak yetenekler olarak geldiler. Bu da takımın kurduğu kadronun ne kadar dengeli tutulmaya çalışıldığının bir göstergesiydi.
Anthony Morrow takımın dibe vurduğu üç sayı çizgisinin gerisindeki yüzdeye çare olabilecek bir isim. Şutör ve genç. Gelişmeye de açık olursa takıma çok ciddi şeyler katacaktır. Öte yandan Outlaw da aynı şekilde. Ve dışarda bir şut tehdidinin varlığı hem Brook Lopez’in üzerinden savunma baskısını azaltacaktır hem de Devin Harris’e penetre edecek kanallar oluşmasında yardımcı olacaktır.
Outlaw ayrıca Miller Time tadındaki anlar için de önemli bir isim. Geçtiğimiz sezon baya son topa kalan maçı olmuştu Nets’in ve bu tipte bir oyuncuları olmadığı için hepsini kaybetmişlerdi. Outlaw bu anlamda da bir artı. Ayrıca savunmaya da hırs ve istek getirecektir.
Troy Murphy’nin Brook Lopez’le kuracağı ikiliyi anlatmanın bilmem bir gereği var mı? Müthiş transfer. Harika bir katkı. Kenyon Martin gittiğinden beridir adam gibi bir dört numaraları olmamıştı Nets’in. Ama şimdi hem çok iyi, çok genç ve hırslı bir beş numaraları, hem de onun oyununun tamamlayıcısı olabilecek niteliklerde dış şut tehdidi olan ribaundçu bir dört numara. Harika bir iş Murphy’nin takıma getirilmesi.
Öte yandan Rafer Alston’ın varlığı da çok iyi. Geçen sene 40dk’nın üzerinde süreler aldıktan sonra bu sene Harris ve Outlaw’ın yedeği olarak çok da büyük bir derinlik sağlayacaktır bench’e.
Kort üzerindeki eklemelere ara verelim ve belki de takımın bu sezonki en büyük katkısına gelelim; Avery Johnson. Bunda kuşkusuz ki Mikhail Prokhorov’un katkısı çok büyük. Ve parasının tabii ki. Harika bir koç kadrosu kurdular Avery Johnson’la birlikte.
Avery Johnson önce defans anlayışı olan ama hücum yapmaktan da geri kalmayan bir koç. Ayrıca elinde böylesi genç ve gelişmeyi bekleyen bir kadro varken çok güzel işler yapabilir Nets’le birlikte. Tabii bu oyuncuların ne kadar “Defence always leads to offence” mantığına ayak uydurmak isteyeceklerine bağlı.
Son olarak da Damion Jones’tan bahsedeyim. Damion Jones Big 12 konferansının tüm zamanlardaki ribaund lideri. Çok da iyi bir savunmacı potansiyeli var. Şutu ortalamanın üzerinde. Sezon boyunca inanılmaz bir derinlik katacaktır ve Avery Johnson’ın savunma planlarının içerisinde oldukça önemli yerler edinecektir.
Artılar & Eksiler
Nets’in en büyük artısı kesinlikle boyalı alandaki müstakbel hakimiyeti. Dört ve beş numaralarda gerçekten çok önemli isimler var ki Brook Lopez belki de bütün ligin en iyileri arasına girme yolunda çok hızlı adımlar atıyor. Ve bu genç adam henüz sadece 22 yaşında.
Geçen seneki o kötü takıma rağmen 18 sayı ortalaması tutturdu ve takımdaki belki de tek istikrarlı hücum silahı olduğu için bunu ikili hatta bazen üçlü sıkıştırmalara karşı başardı. Ancak bu sene çok daha verimli oyuncular olacak etrafında ve rakipler sadece Brook Lopez’e önlem alamayacak. Bu da onun üzerinden ciddi bir yük kaldıracak. Brook bu sene çok daha iyi derecelerle ve çevresindekilerin de yardımıyla çok daha iyi yerlerde bitirecektir sezonu.
Ayrıca bu genç adam NBA’de geçirdiği iki sezon boyunca sakatlık sebebiyle tek bir maç dahi kaçırmadı.
Ayrıca Troy Murphy gibi bir katkı var ki tutarsa, Brook Lopez’le oynayacakları oyunları izlemek oldukça keyifli olacaktır. Murphy eski bir all-star. Çok iyi bir ribaundçu ve içerden olduğu kadar dışardan da çok ciddi bir şut tehdidi var. Alçak ve yüksek post’tan güzel oyunlar görebiliriz bu ikiliden.
Ayrıca Farmar, Morrow ve Outlaw’un dışardaki varlıkları çok daha ciddi bir şut tehdidi getirecek. Bu da içerdeki Lopez’in işini çok daha rahatlatacak, üzerindeki savunmacı sayısını azaltmakla beraber hücumda kendisine hayli opsiyon sağlayacaktır.
Ayrıca Avrey Johnson ve Sam Mitchell. İkisi de Yılın Koçu seçilmiş isimler ve Tim Duncan/Kevin Garnett gibi 5/4 numaraları belki de şuan bulundukları noktaya getirmiş isimler. Nets’e bakınca da 5’te Brook 4’te Murphyli bir düzen görüyoruz.
Ama tüm bunların haricinde Nets’in belki de en büyük artısı yeni sahibi; Mikhail Prokhorov. Multiznegin bir basketbol manyağı. Nets taraftarları geçen senenin ardından artık önümüzdeki yıllara daha umutlu bakabilirler.
Kağıt üzerinde kadro gerçekten çok dengeli, şut tehdidi, atletik özellikler ve yaş ortalaması açısından çok güzel gözüküyor. Ama parçalara tek tek baktığımızda da birkaç tane soru akla takılıyor haliyle. Outlaw ilk defa ilk 5 oyuncusu olacak, buna ne kadar hazır? Bundan çok şüphem yok ama aklıma gelen bir soruydu.
Öte yandan Anthony Morrow’un şutlarını ne kadar daha geliştireceği ve dahası oyununa şuttan başka, dribling üzerinden içeriye penetre etme gibi özellikler ekleyebilecek mi? Savunma yapmaya gönlü ne kadar razı olacak, kolu bacağı ne kadar gidecek.
Bunların haricinde zaten çok genç bir kadro. Bu bile başlı başına soru işareti teşkil ediyor kocaman. Herşey kağıt üzerinde çok iyi çok dengeli gözükse de bu takımın üzerinde çok ciddi bir baskı olacak. Sadece 12 galibiyet aldıktan sonra artık insanlar çok daha başka şeyler bekleyecek.
Ve bir diğer eksik nokta, daha doğrusu belirsiz nokta, Devin Harris ve benzerlerinin savunmay ne katkı vereceği. Harris Dallas’tayken çok iyi bir savunmacıydı ama Nets’e geldiğinden beri bunu göremiyoruz. Savunma çok önemli olacak bu takım için. Ayrıca geçen seneki kadrodan sadece 4 oyuncu kaldı takımda ki bu da biraz uyum sürecini uzatacak bir şey.
Hedef & Beklentiler
Öncelikle taraftara tekrar ulaşmaları lazım. Salon değiştirdiler, New Jersey’nin dışına çıktılar. Ve 12 galibiyetlik bir sezonu geride bıraktılar. Tabii ki ilk işleri kesinlikle seyiriciyi geri kazanmak ve onlara daha fazla galibiyet izlettirmek olacaktır hedef.
Herşeyden 12’den fazla maç kazanmaktır hedefleri ama Avery Johnson gibi bir adamla çalışıyorsanız bu yeterli kalmayacaktır. Takıma savunma ve disiplini oturttuğu takdirde play-off’lar için hesap kitap yapmaya başlayacaktır.
Öte yandan ligin bu belki de en genç kadrosunun gelişime açık olduğunu, bulunduğu seviyenin çok çok yukarlarına çıkabileceklerini göstermeleri, gelişmeye devam etmeleri lazım. Brook Lopez’in özellikle artık yavaş yavaş 20/10 istatistiklerini zorlaması, oralara doğru çıkması gerekecektir.
Her maça kazanbilecekleri inancıyla çıkmaları, mücadele etmeleri lazım ki hme Johnson çıldırmasın hem de taraftarın içine biraz su serpilsin. Gerçi bu off-season’ın ardından kesinlikle çok büyük bir beklenti ve umut içerisindedirler ama tabii ki bekleyip izlemek lazım.
İzlenmesi Gereken: Brook Lopez, Anthony Morrow ve Kenar Yönetim
Gidenler: Keyon Dooling, Courtney Lee, Yi Jianlian, Rod Thorn, IZOD Center
Gelenler: Mikhail Prokhorov, Billy King, Avery Johnson, Jordan Farmar, Derrick Favors, Damion James, Anthony Morrow, Troy Murphy, Travis Outlaw, Prudential Center
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder