20100928

Spor Toto Süper Lig, 6.hafta || Galatasaray - İstanbul b.b

Galatasaray: 3 İstanbul b.b: 1 || Kral sahnede !

O, bu takım için çok şey ifade ediyor... Onunla beraber futbolumuz daha güzel. Kral, dün gece sahneye çıktı ve üst üste 4. galibiyetimizi almamızda başrol oyuncusu oldu. Galatasaray günden güne futbolunu güzelleştiriyor ve taraftarıyla çok güzel bir bütün oluşturuyor. Son kez sonbaharı yaşayan Ali Sami Yen'de, taraftarlar baharı yaşatıyor mabede... Son zamanlardaki performansımız takdire şayan. ultrAslan eleştirildiği kadar zaman zaman da olsa övgüyü hakediyor.Maçtan önce pankartlarla, tezahüratlarla Alpaslan Dikmen anıldı. Sonrasında ise takıma olabildiğince güzel bir şekilde destek verildi. Tebrikler Galatasaray, tebrikler büyük Galatasaray taraftarı...

Frank Rijkaard, kadroda geçen haftaya göre 2 değişiklik yaptı. Haftalardır orta sahadaki sorunumuzu dile getirip Lorik Cana'nın oynaması gerektiğini söylüyorduk ve sonunda Frank Rijkaard, bu hafta Mustafa Sarp'ın yerine Lorik Cana'ya şans verdi. Bir diğer değişiklik ise Harry Kewell yerine oynayan Aydın Yılmaz'dı. Anlaşılan bu hafta yabancı kontenjanına takılan tek isim Elano değildi.

Maça oldukça hızlı başlayan Galatasaray, ilk 12 dakikada skoru 2-0'a getirdi ve İ.b.b'nin en iyi yaptığı iş olan kontra atak futbolunu oynamasına izin vermedi. Süngüsü düşen İ.b.b, bu dakikadan sonra daha fazla ileriye çıkıp, gol aramaya başladı. Fakat Galatasaray'da futbolcular bu maçı oldukça fazla istiyorlardı ve maçı kolay kolay bırakmayacakları çok açıktı.

Dakikalar 41'i gösterdiğinde ise sahneye bir kez daha Milan Baros çıktı ama ne çıkış... Aydın'ın sol taraftan getirip, ortaladığı topu önce kontrol etti sonra yere düşerken yaptığı harika vuruşla skoru 3-0'a getirdi. Kralsın Baros !
İkinci yarıda topu ayağında tutarak rakibini iyice oyundan düşermeye çalışan Galatasaray, ilk yarıdaki 3-0'lık skorunda verdiği rahatlıkla oyunu rölantiye aldı. Aslında bu yaptığımızın bir anlamı yok. Rakip zaten kontra atak takımı. Eee sen rakibinin bu kozunu elinden almışsın, takım öne çıkmış. Daha ne bekliyorsun ? Atabildiğin kadar atıcaksın abi .Avrupa'da böyle olmuyor işte. Bak Chelsea'ye , bak Arsenal'e... Onlar bilmiyorlar mı 3 tane atıp üstüne yatmayı...

Herneyse... Durum böyle olunca ikinci yarıda skor üretemeyen Galatasaray, duran toptan bir gol yedi ve skor 3-1'e geldi. Golü 66.dakikada Herve Tum attı. Bundan sonraki dakikalarda Harry Kewell ve Lucas Neill'la gol arasak da skor değişmedi ve maçı 3-1 kazandık.

Defans'ın gösterdiği performans ise geleceğe daha umutlu bakmamızı sağladı. Sağda Serkan Kurtulu, solda İnsua , ofansa oldukça iyi destek verdiler. Aynı şekilde defansa da yardım gelince daha bir keyifli oldu tabi. Lorik Cana-Ayhan Akman ikilisinin orta sahada beraber görev almaları da defansı rahatlatan bir diğer etkendi.

Yeni transferlerden Lorik Cana ve Misimovic, günden güne takıma alışıyorlar ve daha iyi performans gösteriyorlar. Özellikle Lorik Cana'nın orta sahaya monte edilmesi o bölgeyi çok daha dirençli bir hale getirdi. Misimovic ise Arda'nın gelişinden sonra daha da rahatlayacaktır. Şu an gözlemediğim kadarıyla takım arkadaşlarını tanımaya çalışıyor. Umarım en kısa zamanda takıma alışır ve hepberaber güzel başarılara imza atarız.

Bu maçta canımızı sıkacak tek hadise, Milan Baros'un sakatlanarak oyundan çıkmasıydı. Alınan haberlere göre çok önemli bir sakatlığının olmadığı. Fakat Karabük maçına yetişemeyebilirmiş. Aman Baros'um nolursun bırakma bizi...

Lige kabus gibi başlayan Galatasaray, üst üste 4. galibiyetini alarak yarışta ben de varım dedi. Galatasaray, önümüzdeki hafta Karabükspor deplasmanına gidecek. Umarım saha zemini düzgün olur ve seriyi 5 maça çıkarırız.


Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails