2010-2011 Serie A || Lazio

Bu kadar ayarsız, bu kadar ne yapacağı belli olmayan bir kulüp daha olabilir mi? Oluyor. Juventus'un düşürüldüğü sene kendi kendilerine düşmekten son anda kurtuldular. Ama ertesi sene üçüncüydüler. 2007-2008'de ise tablonun yine alt yarısında yer aldılar. Ve her sene farklı beklentilerle girip ve yine her sene tablonun ilk yarısında bitirirlerse şanslı oluyorlar.

Rossi'nin ayrılmasından sonra geçtiğimiz sezonun başında Ballardini ile anlaştılar. Sezona 2-1'lik Inter galibiyetiyle; İtalya Süper Kupası'yla başladılar. Ama UEFA'dan elendiler ve ligde sadece 11 galibiyet alabildiler. Roma'ya iki kez yenildiler ve ligi ancak 12. bitirerek Avrupa Kupaları'na da kalamadılar.

Ligi 12. bitirerek dedim ama uzunca bir süre "aha bu sefer düşecekler" dedirttiler. Son haftalara doğru gerek Atalanta'nın falan almaya devam ettiği kötü sonuçlar olsun gerekse arada gelen 3 puanlar olsun düşmekten kurtardı Lazio'yu. 12. olduklarına bakmayın, dört takımın puanı 44'tü zaten. Yani Lazio'yu düşme hattından ayıran bir anlamda sadece 2 puandı.

Klasik 4-4-2'den hallice bir şekilde Kolarov'un koşularıyla beslenen hücuma yönelik tek liberolu bir sistemleri vardı Ballardini'yle. Ama savunmadaki sıkıntılar, ortasahadaki kopukluk ve son bölgedeki bitiricilik sıkıntıları takımı iyice diplere itti. Kolarov, Zarate, Mauri ve Rocchi gibi topu ileriye taşımakta inanılmaz yetenekli isimlere sahip olmalarına ve Muslera gibi ortalama üzeri bir kaleciye sahip olmalarına rağmen bir türlü çıkamadılar yukarıya.

Özellikle yaş ortalamasındaki fazlalık, Siviglia, Inzaghi ve Cruz, takımın temposunu büyük ölçüde etkiledi.

Özellikle Matuzalem geçen senenin en zayıf halkalarındandı. O bölgeye de takviyeler yapıldı, birazdan değineceğiz. Teknik direktör değişimi de yaptılar; bu sene yine beklentiler yukarlarda olacaktır, en kötüsü Avrupa Kupaları'na çıkabilmek olacaktır. Ve bu sezon belki biraz daha yakın olabilirler.

Gidenler: Aleksandar Kolarov, Eliseu, Thomas Hitzlsperger, Simone Inzaghi, Cruz ve Siviglia.

Giden isimlere baktığımızda takımı çok önemli şekilde etkileyecek ilk isim elbette ki Aleksandar Kolarov. Yeni Sırp ekolünün yarattığı insan azmanı solbek. Defans ve ofans yeteneklerinin bu kadar dengeli harmanlandığı bir bünye çok nadir. Ve Kolarov da bu ender nadidelerden birisi. Önce Chelsea ile Liverpool kapışıyor dendi, sonra Arap Kuvvetleri devreye girince işin rengi değişti ve City'nin yolunu tuttu yaklaşık €17m'a.

Hitzlsperger. Bir türlü tutunamadı. Stuttgart'da tabiri caizse ayağı kaydırıldı, Lazio'da ise yine benzer bir şekilde değerlendirilmedi. Ve 5 yıllık aradan sonra tekrar Premier League'e geri döndü. Aslında tam olarak bilmiyorum transferin gelişim sürecini fakat West Ham'ın başarısından söz etmezsek ayıp olur. Geçen sene son anda kurtulmuşlardı düşmekten, bu sene ise önce Avram Grant'ı takımın başına getirdiler, ondan sonra da başta Hitzlsperger olmak üzere birkaç önemli ismi daha kadroya kattılar.

Thomas Hitzlsperger'le birlikte Scott Parket ve Carlton Cole'la birlikte Upton Park, düşmemeye oynamaktan fazlasını bekleyecektir Grant önderliğinde ve hakları da var buna. West Ham'a da dokundurduktan sonra geçelim gelen transferlere.

Gelenler: Hernanes, Javier Garrido, Floccari, Alvaro Gonzalez ve Mark Bresciano

Yapılan tüm transferler kendi bölgeleri açısından gerek ilk 11'e olsun gerek de kadro derinliği için olsun çok önemli isimler. Özellikle geçtiğimiz sezonun ortasında Pandev'le beraber Ledesma'yla yaşanan problemlerden sonra Ledesma'nın takımda tutulmaması kuvvetle muhtemel olduğu için Hernanes'in takıma kazandırılması Lazio adına çok önemli.

Öte yandan Kolarov'un yerine Garrido alındı ki her ne kadar "bir Kolarov olmasa" da :) City Araplar'a geçmezden evvel takımın banko oyuncusuydu. Kolarov'i aratacak, Kolarov'i gönderdiyseniz aramamak için anca solak bir Maicon falan almanız gerekir 24 yaşında falan. Ama yine de Garrido şu allak bullak piyasada yapılabilecek birkaç doğru solbek transferinden biriydi.

Floccari, Inzaghi ve Cruz'un nihayet bırakmasından sonra yapılmış bir transfer ve Lazio şartları için güzel bir transfer.

Alvaro Gonzalez ve eski halinden uzak Bresciano ise kalburüstü birer yedek oyuncusu olacaklardır. Gerçi büyük ihtimalle Matuzalem'i kesmesi beklenecek özellikle Bresciano'dan. Zaten Hernanes önderliğinde olacak bir ortasahada geçen seneki performansıyla Matuzalem kesinlikle tutunamaz.

Her ne kadar gelişmeler olumlu gözükse de Lazio yine iddaa'da bel bağlanmayacak takımların başında gelecek Serie A'da :)