Galacticos dün akşam Tenerife karşısındaydı Barnebau'da. Yoğun geçen ilk okul haftamın ardından acı çıkartırcasına NTV, NTVSpor, Kanal A ve internet dörtlüsüyle yaklaşık 7 maç izledim ve sanırım hepsinden kısa kısa notlar yazacağım. İlk maç Real Madrid maçı.
İlk yarıda Tenerife tek forvetle çıkmasına rağmen üç oyuncuyla Madrid'in birinci bölgesini istila etti resmen. Pepe 10 maçlık cezasının ardından takıma döndü, Ramos ve Xabi de ilk 11'de başladılar. Kaka, Higuain ve Guti ise kenarda başladı. Granero sağ kanatta başladı. Tenerife savunması ilk yarının büyük bir bölümünde Real'i önde karşıladı ve çok adamla baskı yaptı. Ronaldo'yu çok yakın aldılar, tabir-i caizse sinir ettiler. Bir ara defanstan top çıkartıp oyun bile kuramadı Real Madrid. Drenthe'nin müdahalesinde korkmadım değil, acaba Madrid Kasabı'na mı şahit olduk diye ama neyse ki çok ciddi bir durum oluşmadı. Özellikle Kaka yokken, Kaka'nın oyunkurucu yetenekleri ve takım oyunu anlayışı yokken, Real Madrid tempoyu yakalamakta zorlandı, Tenerife de bundan faydalanarak pek çok boş alan yakaladı.
Nino çok şanssızdı, eline geçen bulunmaz hint kumaşı tadındaki pozisyonları gereksiz bir cömertlikte harcadı. Bir de bir oyuncu vardı Tenerife'de, şapka çıkarttım kendisine. Kome. Herşeyi yaptı. Savunmaya da koştu, ilerde de top aldı. Real Madrid ağır bir oyuncu olmasına şükretmeli bence. Biraz daha hızlı, seri bir oyuncu olsaydı Kaka oyuna çok daha erken girmek zorunda kalabilirdi. Sadece ilk yarıda değil, ikinci yarıda Kaka'yla kendine gelen Real Madrid karşısında da ayakta kalan birkaç Tenerifeli'den biri oldu Kome.
Ama ne zamanki Kaka'yla Guti girdi oyuna, o zaman işin rengi değişti. Guti, Tenerife presini rahatlattı ve Pepe'yle Casillas arasındaki kısır paslaşmalara son verdi. Güçten düşen Tenerife baskısını kırmakta büyük rol oynadı Guti. İlk yarıda ortaalanda çok top kaybı yapan Real Madrid'in topa çok daha hakim bir görüntü çizmesinde de en büyük etkenlerdendi. Kaka ise zaten oyunu koparan kişi oldu. Diarra ve Granero'nun açamadığı ortasaha kilidi ve Ronaldo'nun kurtulamadığı sıkı markajı Kaka kırdı. Drenthe'nin ileri çıkışları o dakkadan sonra çok daha verimli olmaya başladı. Raul sanırım 28.dk'ydı. Kendine hiç yakışmayacak bir gol kaçırdı. Aragonesses çok iyi kurtarışlar yapmış olsa da ne Xabi'nin ortasında yapabilecek birşeyi vardı ne de Benzema'nın pozisyonlarında.
Kaka gelene kadar çok tutuktu Real Madrid. Gerçi önümüzdeki hafta oynanacak olan Şampiyonlar Ligi maçlarını da göz önünde bulundurmak lazım ama eğer Kaka es kaza sakat olsaydı ve oynamasaydı Real Madrid çok daha büyük sıkıntılar yaşayabilirdi dün akşamki maçta. Tabi bir de bu kadar astronomik bir takım kurunca bırakın yenilmeyi, berabere kalma lüksü bile yok. Kaka'sız çok sıkıntı yaşayabilir eğer Ronaldo iki satır koşmaya tenezzül etmezse.
Real Madrid'de savunmada Pepe'nin takıma adapte olması birkaç maç daha sürecekmiş gibi gözüküyor. Raul Albiol yapması gerekenleri yaptı, Benzema kendi gecesini ilan etti, Kaka maçı çevirdi, Xabi ise sakatlıktan tamamen döndüğünü kanıtladı. Sağ kanatta maça başlayan genç Granero ise açık ara zayıf halkaydı.
Tenerife'de ise Aragonenses muhtemel bir puan çalma durumunda maçın adamı, hatta kahraman olabilirdi. Yediği goller performansını etkilemedi, özellikle Ronaldo'nun pozisyonlarında çok iyi kurtarışlar yaptı. Benzema ve heleki Kaka'nın golünde yapabileceği hiçbir şey yoktu. Marc Bertran ise Drenthe'nin gazabına uğradı ve güzel bir maç çıkarabilecekken erkenden oyun dışında kaldı. Roman Martinez, Kome ve Richi ise Tenerife'nin ileri uçtaki etkili oyuncularıydı. Nino altın tepside sunulan fırsatları çöpe attı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder