20090828

Tallinn 1 - 1 Galatasaray

Aslında resmi sitede ki resmi koyup geçicektim, oturup turun keyfini çıkarıcaktım ama gene yazasım geldi, uyku kaçınca oluverdi haliyle resim de değişti. Şimdi bu maçta neler oldu? Öncelikle tur oldu, grup oldu, çok da güzel oldu. Yetmedi idman, kondisyon oldu, alışmak oldu. Üstelik gruplara Roma'nın hemen ardından 10 puanla beşinci olarak çıktık. Takım için güzel şeyler oldu. Peki oyunculara ne oldu.

Servet/Gökhan ikilisi dinlenirken Emreler'e fırsat doğdu ve yedek göbek olarak birlikte oynama fırsatı buldular. Servet yada Gökhan'ın yokluğunda ışıldamaları için işlediler. Ancak Emre Aşık'ın ilerleyen yaşı sinyal vermeye başlamış durumda. Ağır kalıyor. Kademe anlayışı üst düzey olmasa, Bülent Korkmaz'la tandem dolu yıllar geçirmiş olmasa her pozisyonda adam kaçırırdı. Tecrübesi saolsun fizikî gerilemeden doğan hatalar minimumdaydı. Uğur'un sakatlığından dolayı sağ arka gene Sabri'deydi. Soldaysa ufak problemleri olan Hakan Balta'nın yerine Alpaslan vardı. Alpaslan'da potansiyel var ama bugün zayıf göründü. Alpaslan henüz Aydın gibi gelip abilerinin pozisyonu çalıcak durumda değil. Hele ki Hakan Balta varken solda, çok fırın ekmek yemesi gerekicek. O yüzden bu maçta görüldü ki Caner bu takıma lazım.

Bir başka kazanımsa Mehmet Topal'dı. Ayhan dinlendi, Topal koştu. Tam performans için 90dk sahadaydı. Sakatlığın etkileri hala gözüküyor ama oyun zekasının maşallahı yerli yerinde. Ayrıca Aydın da bir iki maçtır o efsane Netanya maçı seviyesine çıkamadığı için eleştiriliyordu. Özellikle Serdar'la birlikte kanatlara konduklarında tecrübesizlikler çok can sıkıyor. Evet kadro derin ama önemli isimlerden iki sakat çıktığı anda takım Avrupa'da tökezler. Defans daha da vahim, Emre/Servet/Gökhan. İkisi gittiği anda back'lerden çalınır ki zaten hali hazırda bir sol back yedeğimiz bile yok. Bunlara ilave olarak Barış Özbek de hazır olması açısından bu maçta 90dk. görev aldı. Elano'ysa alışma sürecinde hala. Fakat öyle güzel ara paslar çıkartıyor, öyle güzel oyun açıyor ki ilerleyen haftalarda seyrine doyum olmayacak.

Gelelim oyuncu değişikliklerine. Alpaslan 59.dk'da oyundan alındı ve Serkan Kurtuluş geldi. Serkan bana daha çok güven verdi. Oyuna daha hakimdi, daha farkındaydı. Serkan'ın oyuna girişi muhtemelen Alpaslan'ın vasatı geçemeyen performansı yüzündendi. 65.dk'da ise kaptan Arda girdi oyuna. Aydın kanatta tecrübesizliğini yüzümüze yüzümüze vurdu ama bana kalırsa bu değildi sebep. Arda sahaya kaptan olduğu için çıkarıldı. 11'in müdavimi olmayan oyuncuların da kaptanı olduğu bilinsin diye sahaya çıktı. Son değişiklik ise Mustafa Sarp-Nonda değişikliğiydi. Rijkaard Nonda'yı ne kadar silmeye çalışsa da bu adam gollerini atıyor. Ne zaman süre verilse yettiği ölçüde maximumunu veriyor ve bu genelde de gol olarak yansıyor tabelaya. Cezasahası içinde aldığı topları rakip defanstan gene ustaca sakladı, kendi pozisyonunu geliştirdi Nonda. Mustafa Sarp'ın oyuna girmesi de harikalar yarattığı bu haftalarda bir haftalık bir aranın performansını etkilememesi içindi.

Sonuç olarak ne oldu;

1. Emreler sahadaydı. Emre Aşık'ın yaşı alarm veriyor.
2. Alpaslan solda yetersiz, Caner şart.
3. Sabri'nin yerine Uğur gelse daha hayırlı olacak.
4. Mehmet Topal çabuk toparlanıyor.
5. Barış muhtemel sakatlıklara karşılık kulübeden güven veriyor.
6. Aydın ve Serdar kanatlarda tecrübesizliklerinin kurbanı oldular.
7. Elano hala alışma sürecinde ama oyunu okuyor adeta.
8. Nonda Rijkaard'a inat gollere devam ediyor.

İşte 1-1'lik bir maçın sonuçları. Güya yazmayacaktım. Başlayınca gidiverdi. Bu arada Neskeens istediklerini aldıklarını söyledi. Öyle, baya bir veri olmuştur bu maç. Ben bile bu kadar çok çıkardıysam. O kadar resmi siteden resmi koyucam dedim bari sona da onu koyim. Ah keşke birinci torba!

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails