20090824

Diyarbakırspor 1 - 3 Fenerbahçe

Haftanın maçları bittiğine göre izleme fırsatı bulduğum ligleri ve maçlarını yazabilirim. Fenerbahçe'yle başlıyim.

Fenerbahçe maçın kontrolünü çok geç eline aldı. Ard arda gelen maçlar yüzünden yorulmuş gözüküyorlardı. Özellikle Lugano'nun formsuzluğu çok göze batıyor. Gökhan Gönül ise epey bir iyiydi. Cristian dikine pas özelliğiyle defansın önüne geldi pek çok kez. Başlangıçta Fener ne kadar sindiyse Diyarbakır da o kadar ısırdı. Güiza ne Semih'e ve pas alımına ne de ortasahaya yardım etti. Diyarbakırspor'aysa anlam vermek imkansız, hiç lafını açmicam. Televizyonlarda yeteri kadar döndü lafı. Gökhan Gönül enfes bi futbol oynadı. Fener'in kilidini çözen adamdı. Kazım da alan boşaltmaya, koşmaya ve top kullanmaya başlayınca Diyarbakır'ın sertliği fayda etmedi. Daum'un Kazım'a olan güveni sağ açığın dinamiğini artırmış. Gökhan Gönül zaten oyunu iki yönlü oynayabilen çok değişik bir oyuncu. Kazım da kendi gibi oynadığında sağ kanat tıkır tıkır işliyor Fenerbahçe'de. Defansın göbeği aksasa da backleri topa koşan oyuncular. Carlos da Gökhan da ileri çıkan, hücumu geliştiren oyuncular.

Fener'in belki de en büyük eksiği sürekli geriye yada enine oynanan toplardı. Hücum sürekli yavaşlatılıyor, top bir türlü ileri çıkartılamıyordu. Bu noktada bana göre Fener'in yaptığı en önemli transfer devreye giriyor, Cristian. Çok kaliteli bi oyuncu. Oyun görüşü çok yüksek ve ilk defa isteneni veren bir defansif ortasaha oyuncusu. Tam bir önlibero. Önlibero dediğiniz kişi ısırmaz. Alan kapatır, kademeye girer, tandeme girer. Cristian da böyle yapıyor, alan kapatıyor, rakibin hızını kesiyor. Az daha Gilberto Silva ayarında bir oyuncu oluyomuş. Türkiye'deki futbol anlayışıyla çok çatıştığım için Cristian'ın çok kabul göremeyebileceğinden çekiniyorum. Yoksa FB'de efsane olabilecek bir oyuncu. Isırmayan bir önlibero olduğu için oyunu donuk gözükebilir. Ama çok önemli bir özelliği daha var ki o kesinlikle göz ardı edilemez. İnanılmaz bir pasör. Emre daha az maç dışı meselelerle ilgilense ve yanındaki pasör kıymetini bilse o topların hepsi dikine Güiza'ya gidicek. Cristian oyunu soğutmuyor, topu ayağında oyalamıyor. Bu yüzden de Dos Santos'la birbirlerini dengeliyorlar. Aldığı topu dikine oynuyor. Kanatlardaki açıkları görüyor ve Kazım'la Gökhan'ı besliyor. Emre biraz daha yardımcı olsa ortasahayı çok rahatlatacaklar. Diyarbakırspor maçında da Emre'nin yanlış tutumları yüzünden Cristian'ın oyunu gölgede kaldı. Lugano iyi gözükse de Bilice çok hata yaptı, Tazameta'ya davetiyeyi verdi.

Fener'in geçen seneye göre daha üretken olduğunu gördüm. Özellikle Emre'nin istekli oynaması da büyük gelişme. Gökhan'ın bindirmeleri harika. Diyarbakır maçın başında adam adama aldı Fener'i. Sert oynadılar ve durdurmayı da başardılar. Golü de buldular ama bir pozisyon vardı ki Gökhan Gönül çığırından çıktı. Saniyeler içinde Fener kalesine gönderilen üç top. Birincisini Volkan çıkardı, ikincisini Gökhan çizgiden kurtardı, üçüncüsü direkte patladı. Gökhan maçı o pozisyondan sonra kırdı kafasında. Daum da artık devre arasında nasıl fişeklediyse fizik üstünlüklerini koydular ve Diyarbakır'ın birebir sonucu başlayan yorgunluğunu iyi kullandılar. Aragones'ten sonra Daum ölü toprağını atmışa benziyor. Beşiktaş, Sivas ve Trabzon bu kadar kötü giderken Galatasaray'ın yanına bir büyük lazımdı. Arkadan da Bursa iyi gidiyor. Güzel bir lig olacak. Tabi Diyarbakırspor taraftarının diğer tribünleri de etkilememesi kaydıyla.

Aziz Başkan'ın dediği gibi;
Diyavbakıvspov böyle gidevse tekvav küme düşecektiv.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails