20090831

Ankaraspor 0 - 2 Galatasaray

Tam 10 yıl geçti aradan. 1999'da Hertha Berlin'i 4-1 yendiğimizde Jürgen Röber vardı Hertha'nın başında. Yıl 2009 Ankaraspor'u 2-0 yendik ve yine Jürgen Röber var. Top hakikaten yuvarlak ve dünya gerçekten küçük.

Rijkaard 4-2-3-1'le başladı her zamanki gibi. Gökhan Zan'ın yokluğunda Emre Aşık vardı sahada ve fiziksel zaafları bu maçta neredeyse hiç göze çarpmadı, Servet'le de oldukça uyumluydular. Başlarda organize olamayan bir Galatasaray izledik, önceki maçları çok arattı. Gelişigüzel paslar, başarısız uzun toplar vardı. Mehmet Topal hiç hazır durmuyor. Çok kritik hatalar yaptı. Özellikle maçın başında yaptığı bir hata vardı ki Servet'in dikkati ve kademe anlayışı olmasaydı o pozisyon golle sonuçlanırdı. Maç boyunca, özellikle ilk ve son 20dk.larda Shaq'ın all-star performansı gibiydi Servet. Top alıp nerdeyse tüm sahayı geçip pasını verdi, geri aldı. Ama bitiremedi. Tamam pas yüzdesi çok üst düzey değil ama olması gereken yerde olması gereken zamanda bulunuyor. Oyun konstrasyonu çok yüksek.

İlk 25dk.ya baktığımda Arda'yı oldukça silik gördüm. Keita'ysa tam tersine Servet gibiydi. Oyunun her yerindeydi. Ankaraspor ise sağ kanattan Ömer'le pek çok pozisyon fırsatı yakaladı. Tita'dan güzel paslar aldı ve bunları değerlendirmeye çalıştı Ömer.

Stad, Sami Yen'den farksızdı adeta. Bu kadar durgun bir Galatasaray'ı elbette ki kimse beklemiyordu. Ama sürekli yanındaydı. Eğer stad bu derece sarı-kırmızı olmasaydı, bir de üstüne deplasman seyircisinin baskısı olsaydı çok kolay toparlanamayabilirdik ikinci yarıda.

Ankara'da özellikle kaleci/defans anlaşmazlığı Galatasaray'a altın tepsi de gol sunmak üzereydi birkaç pozisyonda. Elano'nun hala daha takımla oynaması lazım. Üç yada dört maça daha ihtiyacı var. Rijkaard da farkında, artık her maçta görev veriyor. Gerek ilk 11'de gerekse ikinci yarının ilk yarısında. Fakat Galatasaray'da gördüğüm en verimli alışma sürecini sergiliyor Elano. Hiçbir olumsuz hareketi yok, sadece takımı tanımıyor olmasından dolayı etkisiz kalıyor. Tek topla sonuca gitmek isteyişi tam olarak Rijkaard'ın istediği pas yapan modele uygun. Bunun için de takım arkadaşlarının ne zaman nereye koşucaklarını, nerde top alıcaklarını öğrenmesi kısacası takımının profilini öğrenmesi lazım. Bu da en azından üç yada dört hafta demek. Zaman zaman Elano, Keita ve Arda orta alanda bölge değiştiler. Bu sürede Keita'yla Arda sğ kanatta önlü arkalı bi şekilde hücuma çıktıklarında çok etkili oldu Galatasaray. İçerde Mustafa Sarp ve Baros muhtemel ortaları karşılamak için beklerken Elano orta alandan cezasahasına sekecek toplarda tehdit oluşturuyor.

Ankaraspor'daysa Tita sağdaki Ömer'i çok güzel besledi 70.dk'ya kadar. Oldukça etkili oldular sol kanadımızdan. Hakan Balta iyi alan kapatsa da rakibin ayağından topu sökmekte güçlük gözledim. Daha çok kademeye inip alan daraltmaya gidildi kanat savunmasında fakat içeriye kesilen her top çok büyük tehlike yarattı. Sadece her zamanki gibi Anadolu takımlarının bitirici beceri eksikliği ve iyi bir Leo Franco vardı. Seken topların defanstan uzaklaştırılması büyük sıkıntıydı.

------------------------------

Bikaç tane notum var burda. Aşırı uykusuzluk sebebiyle notlarımı daha fazla düzenleyemeyeceğim. Yarına artık.

8- tita ve bilal pasları iyi dağıtıyor, mehmet topal mustafa'ya yardımcı olmalı yoksa geri dörtlü çok sorun yaşar.
9- neca çapraz koşuları çok iyi yapıyo (aydın besliyo) ve defansı ters kademede yakalamaya çalışıyo
10- ama servet ve franco arasındaki iyi iletişim faydalı.
11- ankara'nın sağ kanattan geliştirdiği hücumlarda özellikle de ortaların karşılanmasında problem var
12- özellikle yan topların karşılanmasında hala sorunlar var, defans top çıkarmaya çalışırken rakibe takılıyo
13- arda sağ kanatta keita'ya yakın oynadığında çok etkili olunuyo
14- rijkaard'ın getirdiği en belirgin farklılıklardan biri de duran toplardaki etkinlik
15- defans kademede hata yapmıyor, alan kapatma güzel ama ortalar önlenemiyo, rakibin ayağından top alınamıyo
16- taraftar hala daha ankara'da sami yen'i yaşatıyo
17- ankara sahaya yayılıyo, takım uzun topa zorlanıyo
18- ortadaki üçlü, adam paylaşımı karşısında pozisyon üretmekte zorlandı
19- ankaraspor galatasaray maçına baya iyi çalışmış gibi göründü ilk yarıda. çünkü tamamen farklı bi sistemle karşılaştı ve ilk defa uzun topa gitti.

45-55dk.

1- biraz daha tempolu başladı ikinci yarı. bikaç kritik pas hatası olmasına rağmen galatasaray ikinci yarıda sezon boyuncaki çabuk paslarına geri döndü.
2- mehmet topal biraz daha derlenir gibi gözüktü ikinci yarının ilk 10dk.sında
3- keita oyunun her yerinde, defansta, orta alanda, ileri uçta.
4- ikinci yarı soldan sağa elano/arda/keita şeklinde başladı.
5- arda biraz daha fazla sorumluluk almalı.

55-65dk.

1- mehmet topal hatalarına devam etti.
2- aydın yetenekli, pes etmiyo ve topu iyi saklıyo
3- galatasaray fizik üstünlüğünü koymaya çalışsa da ankara defansı güçlü
4- tita ve bilal etkili oyuna devam etti ama 58.dk'daki tehlikeli ankara atağında leo franco'nun tecrübesine, karar mekanizmasına ve insiyatif alışına tanık olduk.
5- değişiklik değerlendirmesi: elano değişikliği doğru karardı. yerine kewell'ın alınması rijkaard'ın doğru bir müdahalesiydi ama baros'un çıkmasına katılmıyorum. zaten ilerde tek kalıyordu. bunun yerine elano ve mehmet topal çıkmalı, mustafa sarp geri dörtlüye yakınlaşıp tandeme girmeliydi. ileri uç nonda/baros şeklinde ikilenmeli kewell sola monte edilerek arda ayhan'ın rolünü üstlenerek oyunu geriden kuran kişi olmalıydı mustafa sarp'ın önünde
6- ilhan parlak'ın yerine giren meye fiziğiyle defansı zorluyor ama servet bu maçta sıfır hatayla oynadı bu dakikaya kadar.

65-75dk.

1- sabri hücuma katılmaya başladı ciğersizliği saolsun geriye dönmede sorun yaşamıyo fazla
2- ankara çok temiz paslarla sıkıntı yaratıyo, meye belirgin şekilde hareketlendirdi
3- nonda'nın sayılmayan golüyle birlikte takım tekrar can buldu.
4- bu dakikalarda ömer'i unuttular ama tita ve meye'yle ortadan, aydın'la da soldan etkililer
5- sabri daha çok hücumda boy göstermeye başladı ama kararları rezalet. uğur neden yok? aydın'a neden şans tanınmıyo?
6- ankara kalecisi maç boyunca çok iyi
7- bu dakikalarda özellikle offside'tan sonra iyice yüklenmeye başladık
8- sabri yerine uğur olsa diyo insan
9- arda ortalarda yok, silindi adeta
10- 70. dk'da arda kontrolü aldığında neler yapabilceğini gösterdi
11- kewell topla buluşamıyo unutuldu
12- NELER OLUYO KEITA ÇIKIYO ?! AYDIN GİRSİN DEDİK AMA KEITA DEĞİLDİ ÇIKMASI GEREKEN
13- keita'nın tepkisini gösterdi kameralar da.. hak verdim, sapına kadar
14- ve nihayet gol! arda'nın beşinci asisti. kewell oyunda unutuldu derken sezonun üçüncü golünü attı. o kadar güzel ortaladı ki ön direğe arda'nın ayağına kewell'ın da kafasına sağlık

75-90dk.

1- nonda etkili koşuları güzel defansı şaşırtıyo
2- gol o kadar iyi bi zamanda geldi ki ankara'nın morali düştü
3- kewell hücumda çok öne çıkmasa da bu dakikalarda ömer'in hızını oldukça kesti
4- dakika 81. ve bi kez daha leo franco mucizesi. takım arkadaşlarını sahanın öbür ucundan yönlendirerek aydın'ın ayağına öyle bi top attı ki.. ön libero oynasa yeridir.
5- aydın yeteneğini, oyun görüşünü ve formaya olan isteğini gösterdi. nonda'ysa takımda kalmak için yaptığı ısrarlarda hakkı olduğunu gösterdi.
6- mehmet topal oyunda kayboldu gitti
7- özellikle ikinci golden sonra kendimiz gibi oynamaya başladık.
8- servet ikinci yarıda da shaq'lığını sürdürdü. hücuma ne zaman katılması gerektiğini o kadar iyi bildi ki bu maçta, gerçekten harikaydı
9- ankara ilk golden sonra moralini yitirmişti, ikinci golden sonraysa kontrolünü yitirmeye başladı.
10- bazen diyorum ki neden sağ back alınmadı? niye sabri?
11- her ne kadar ben katılmasam da rijkaard bu işi biliyo. gelen iki golün dört isminden üçü oyuna sonradan dahil olanlardı.
12- gene de bu, sabri'nin kesilmesi gerekliliğini göz ardı ettiremiyo.
13- ikinci golden sonrası için zaten söylenicek çok da bişey yok, evet zorlanıldı maçta. ama rijkaard bu takımı baştan yarattı. geç de olsa golü bulduk, kendi oyunumuza döndük. güzel gidiyoruz. sadece gerçek oyunumuzu 90 dakikaya yayabilmeliyiz artık. son 15-20dk.lık bölümde oynadığımız futbolla şampiyon olmamız işten bile değil.

8-9 yıldır ilk defa avrupa'dan bu kadar ümitliyiz. ve 11 yıl sonra gelen 4'te 4'lük sezon başlangıcı da bunun destekçisi olsa gerek.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails